Ben bu bir kez olunur, sonrası yoktur söylemini çok saçma buluyorum. Zaten daha aşkın tam tanımı, kimin hangi duygu veya beklentilerle yaşadığı, neyle neyi karıştırdığı; âşık olup da sonra kimseye aynı duyguları taşımadığını söyleyen kişinin aslında neden âşık olamadığı vs. Bile bilinmezken bu aşırı öznel yorum saçmadır. Misal, âşık oldum sandım ama psikolojik sebeplerle olduğunu fark ettim. Yıllar sonra hiç âşık olmamış ve muhtemelen bir daha olamayacak sayarken kendimi âşık oldum. Ama takıntı mı desem, âşık olmaya âşık olmak ve o durumu sürdürmeye çalışmak mı desem... Nitekim faciayla bitti. Dedim evet, gerçekten âşık oldum, gözüm bir şey görmedi; artık bu duyguyu yaşamam (sadece bir kez olunur sözüne inanıyorum o zamanlar) derken pat bir daha âşık oldum ve yine gözükara biçimde davranıyorum falan. Sonra anladım ki ben âşık olmak, değer görmek, biri için "en" olmak istiyorum. Ve fakat, karşımdaki istediğim o "aşırı" özeni göstermiyor, birkaç haftada değişmiş falan... Bu kez önceki faciaları yaşamamak ve kendime saygımı korumak adına ben bitirdim ve bağrıma daşş bastım. Sonra dedim ki bir daha böyle seven, sevişen, hissettiren olmaz... Ama hayat bu, belli mi olur?
Gözümü kör edecek birini istemiyorum zaten artık. Elimdekilere sarılıyorum, onların niteliğini arttırmaya çalışıyorum. "Güvenli yer" burası çünkü...