chp'nin herhangi bir kurum, kuruluş ya da kişiyi terörist ilan etmeye zaten hakkı yoktur. açıklamada, pkk gibi, hamas'ın da uluslararası bürokraside terör örgütü olarak görüldüğünden bahsedilmektedir.
peki hamas bir terör örgütü müdür?
- evet hamas bir terör örgütüdür. neden ?
ortada bağımsız, kendi kendisini yönetebilen bir filistin devleti henüz yoktur, bu tür bir ortamda yapılan seçimin bir hükmü olmadığı gibi, yapılan seçmin bir hükmü olduğunu düşünsek bile, bu hamas'ın teröristçe tutum takındığı gerçeğini değiştirmez. demokrasinin genel öğelerinin pek çoğundan bi haber insanların, demokrasinin sadece çoğulculuğunu kullanarak, entelektüel açıklamalar yapmaları komiktir. birilerinin şakşakçılığını yapmaktan başka bir şey değildir.
hamas ne yapar?
hamas, halkını sömürür; topraklarını satar; iran'dan, rusya'dan aldığı iki kıçı kırık füzeyi şuursuzca israel üzerine gönderir, 5000 tane de gönderse kimse ölmez, amacı da zaten kimseyi öldürmek değildir, ha ölürse 1 taşla iki kuş vurmuş olurlar o da ayrı.
bu düşen füzelerden sonra, belirli sınırları olan, tüm dünyaca tanınan israel isimli devlet, kendisini korumak için bazı önlemler alır.
kurunun yanında bu durumda yaşlar da yanmaktadır. neden? çünkü hamas denen örgütün, silahlı yapılanması, düzenli bir ordu olmadığı gibi konvansiyonel bir savaşa girecek bir örgüt de değildir. korkutarak veya bir şekilde inandırarak aldığı halkın desteği ile, olup olmadıkları yere saklar füzelerini. olup olmadık yerlere sokar teröristlerini. bunu yapmayı da 2006'dan sonra hizbullah'dan öğrenmiştir. bilirsiniz evvelden israel gsm vb teknolojilerden yerini tespit ettiği terörist liderlerini, 2 helikopterle arabasında vururdu, siviller hemen hemen zarar görmezdi. ama hamas artık işi öğrenmişti, halkın arasına karışacak, kendisi ölse de yahudi milleti ve israel devletinin yüzyıldır yaptığı propoganda sonucu oluşturduğu uluslararası itibarını yıkacaktı. yardım kampanyaları düzenlemeye dünden meraklı sivil toplum örgütleri ve televizyon kanalları da buna çok güzel çanak tuttular.
peki tüm bunlar israel'in katliam yaptığı gerçeğini değiştirir mi?
-hayır.
neden?
çünkü olayların bu noktaya gelmesine israel devleti bizzat izin vermiş, hatta destek vermiştir. hamas'ın özellikle gazze'de yapılanmasını adım adım takip ederek, desteklemiş, hamas'ı güçlendirmiştir.
israel bunu neden yapmıştır?
çünkü en az 400 yıldır siyonistlerin yazmış oldukları senaryolar, pek çok önemli devlet, ve pek çok önemli olabilecek devleti kayıtsız şartsız israel'e bağlamıştır. israel'in yaptıkları katliamlar yurtdışında yaşayan yahudilerin hayatlarını zorlaştıracak ama devletlerin israel'e tavır almalarını engelleyecekti. çünkü devletleri inandırabileceği bir vurma senaryosu varken halkın nefretini toplayabileceği bir katliamı vardı. neticede hayatları zorlaşan yahudiler, israel'e dönecek, ortadoğudaki israel varlığı güçlenecekti.
şuana kadar herşey israel'in istediği gibi gitti. hiçbir devlet ciddi bir tepki koymadı, pek çok millet yahudiler'e karşı ırkçı tavır takındı, pek çok yahudi israel'e yerleşme kararı aldı.
şimdi; bugün gerçekleşmiş olan erdoğan-peres danışıklı dövüşüne dönecek olursak;
göz boyamaktan başka birşey olmadığını üzülerek söylemek isterim. ama hadi öyle olmadığını kabul edelim;
-yüksek sesle konuşmak suçluluk psikolojisidir demiş; oysa sayın erdoğan chp ve baykal'ı her eleştirdiğinde sesini oldukça yükselmektedir, köylüyü azarladığı gündeki tavrını da hatırlarız, yani erdoğan'ın suçluluk psikolojisi hakkındaki engin deneyimini buradan görebiliyoruz.
-adam öldürmeyi siz iyi bilirsiniz, gazze'yi tanklar altında görünce gururlandığını söyleyen başbakanınız var demiş; sayın erdoğan, kendi şehitlerine kelle dememiş miydi? ayrıca haddini aşmamış olsa, gazze operasyonu israel'in saygı duyabileceği birşey olabilirdi, güneş operasyonunda da göstermelik de olsa, biz de bir umutlanmamış mıydık, gururlanmamış mıydık?
bunları sadece yazmak için yazdım, buraya kadar okuyanlara teşekür ederim, fikirlerimi değil gerçekleri söyledim, hepiniz kadar inanmak isterdim o ayara, bu duruşa ama mümkün değil.
