davos 2009 panelindeki kriz

entry8 galeri
    2.
  1. recep tayyip erdoğan'ın yerel seçimlerde partisinin oy kaybedeceğini anlamasıyla ülkede yükselen anti-israil havasını oya dönüştürmek için türk dış politikası'nı kullanmasına sahne olan olaydır. başbakan, paneli akp ilçe kongresi sandı. aynı sokak ağzı ile konuşmalar, tevrat'tan bölüm okumalar filan. bilirsiniz, türkiye'de de muhalefete hakaret ederken kendileri kuran okurlar. israil cumhurbaşkanı'na şiddetli bir tartışma ortamında dahi bulunsa "sen" diye hitap etmesi çok yanlıştı. "yaşın benden büyük, ama sesin çok çıkıyor" demesi herhalde dünya diploması tarihine geçmiştir en aşağı seviyede konuşma diye. bu konuşmalarıyla recep tayyip erdoğan kendi kültür ve eğitim seviyesini göstermiştir buna şaşılacak, kızılacak bir şey yok. ancak kendisi türkiye cumhuriyeti devleti'nin başbakanlık koltuğunu işgal etmektedir. o koltuk kendi kültür ve eğitim seviyesinden yüksektir. o koltukta bu şekilde konuşmakla ülkemizin seviyesini alçaltmış ancak partisinin oylarını arttırmıştır. en önemlisi de yerel seçimler öncesi herhangi bir anayasa mahkemesi kararı ya da tsk muhtırası gelmeyeceğini anladığından her şart ve zeminde bir bahanesini bularak yolsuzluğa, hırsızlığa, işbirlikçiliğe ve dinciliğe boğazına kadar batmış partisini bir seçim öncesinde daha avantajlı bir konuma taşımıştır. toplumda yükselen israil karşıtlığı sanıldığı gibi saadet partisi'ne değil de akp'ye yarayacaktır. akp belki de %35 oy alabilecekken bu "olay" ile 29 mart 2009 günü rahatlıkla %40'ı aşacağını garanti edebilirim.

    bir de sayın başbakan parti grup toplantılarında, kongrelerde ve mitinglerde saatlerce nutuk atmaya alışık olduğu için kendisine verilen kısa süre yeterli olmamıştır. elin panelinde sana 2 saat verecek değillerdi ya. hem tevrat dahi okudunuz sayın başbakan hiç zamandan şikayet etmeyin. zaman adaletsizliği varsa uluslararası bir toplantıda buna tepkinizi "ben oynamıyorum ya" der gibi çekip giderek gösteremezsiniz. dediğim gibi recep tayyip erdoğan bunu yapabilir ama türkiye başbakanı bunu yapamaz.

    yalnız şu minik noktaları da belirtmek isterim:

    1)IMF ile anlaşma konusunda ciddi sorunlar ortaya çıkmıştır, başbakan ımf konusunda köprüleri atıyormuş tarzda konuştu.

    2)Türkiye başbakanı ile israil cumhurbaşkanı ciddi bir biçimde tartışmıştır.

    3)amerika'da yeni bir yönetim işbaşındadır. bu yeni yönetimin türkiye ile ilişkilerinin vizyonu henüz sislidir. ingiltere'de önümüzdeki aylarda iktidarın 17 yıl sonra muhafazakar parti'ye geçmesi muhtemeldir. bu nedenle britanya'nın türkiye ile ilişkilerinin geleceği de sislidir.

    bu minik noktaların hangi anlamlara gelebileceğini yakın tarihimizi okuyarak anlamanız ve geleceği görmeniz mümkündür.
    2 ...