tanımadığın birini özlemek kadar saçma çok az şey var; daha saçması bitmek üzere olan yılı onunla uğurlayıp yenisini onunla karşılayabileceğini düşünmek. haftalar öncesinden bir program yapmış ve birilerine söz vermişken üstelik. "imkansız" bu gibi anlar için söyleniyor. tek bir küçük eylem hayatımı önce ve sonraya ayırdı. birkaç adımlık mesafeyle ben çok çok uzaklardan çok çok uzaklara göçtüm. eğer o gün bunalıp ofisin önüne çıkmasaydım katiyen olmayacaktı bunlar. beni görmeyecektin ve seni görmeyecektim. kişisel tarihimde bu gibi iş bırakmalarım yoktur. çok odaklıyımdır. kıpırdamam bile yerimden. dikkatim katiyen dağılmaz ama o gün kendimi dışarı atasım geldi. iyi ki atmışım. iyi ki; "biri tarafından izleniyorum"u sezmiş, sana doğru bakmışım.
bu sabah inanılmaz enerjik uyandım. gribim hızla geçiyor. çok çok az bir boğaz ağrısı kaldı. az sonra senin ilk defa dahil olacağın kırk küçük günlük bir program yapacağım. kapıyla göz göze çok sık geliyorum. bu göz göze gelişlerin istisnasız tümünde, istisnasız her defasında içimden aynı şeyi söylüyorum; "bir gün buradan içeri sen gireceksin. ben bu kapıyı sana açacağım." seni burada hayal etmenin derin haz ve heyecanıyla yaşıyor gibiyim. ayaklarının ayaklarımın değdiği yerlere değmesi, baktığım manzaraya bakman, yattığım yerde yatman, o lanet tavana belki can sıkıntısıyla sırıtman, ısındığım güneşi görmen, duyduğum sesleri duyman, bazen çöken sessizliğe kapılman, dudaklarımın değdiği bardaklara dudaklarının değecek olması, hepsi beni bir ihtimalken bile delirtiyor. sesini bu evde, yanımdayken duymak istiyorum. benden başka kimse seni görmesin istiyorum. fark etmesin. anlamasın. hayatımın sonuna kadar sadece seni görmek istediğimden çok eminim. hiçbir şeyden şimdiye kadar bu ölçüde emin olmamış, olamamıştım. imajı için öfkesinin bile ciddiyetini sınayan, aklına saygı duymadığı hiçbir kimseyi düşman olarak addetmeyecek kadar müşfik bir narsist, kendi yüceliğinin köpeği olan ben, tümüyle varlığına teslimim. herhangi bir niteliğine değil. tümüyle saf varlığına. yalnızca sen yürüyebil diye bütün pürüzleri yok edecek kadar manyakça bir yola dönüşebilirim. yaslanacağın ağaç olabilirim. benden olur. sen içimde rahatça uyuyabil diye ışığımdan vazgeçip simsiyah olabilirim. bulut yapabilirim. ay da öyle. öyle hayranlık uyandırıcı bir putsun ki sana tapınmak bile utanç verici. sen sadece sevilmek için yaratılmış gibisin. güzelliğinin önünde sadakatle eğiliyorum. bir et ve kemik yığınını bu hale getirebilen güce şükredip tekrar tekrar kendi ateşimi zevkle harlıyorum. ancak böyle yanabilirdim. ancak böyle yanıyorum.
