öyle ya da böyle, bin dereden su getirterek de olsa, mültecileri ülkesinde barındırıp o güzelim memleketi çirkinleştirmekle birlikte, dünyanın çeşitli bölgelerinde geberemeyen bazı virüsleri de besledikleri için isveç hükümetlerinden nefret etmek işten bile değildir.
hani bana en çok koyanı da bizim doğuda/güneydoğuda kan içen elemanların bahsi geçen ülkede adam muamelesi görüyor olması. e bu adamları desteklemese kime silah satacak el altından, pek sevgili "dünyanın en barışçıl ülkesi" milli marşlarında da belirttikleri gibi, dimi?
bir de 20. yüzyılın ilk yarısında bazı faşizan aktiviteleri var ki bu ülkeye mensup insanların, hitler'in bile o attırılası dudağını uçuklatmış... neyse
yaa ne biliyim bi yandan sevilesi bi yandan da tiskinilesi bi memleket be birader...faşist desen alası, komünist kızıl bayraksızı, sosyal demokrasi desen hocası...soğuk dendiğine bakma, yumuşaktır iklimi, bizim erzumun soğuğu gibi değildir...
