üniversitede okurken kadıköyde bir evde kalıyorduk. öğrenci olduğumuzdan dolayı kimse bizimle muhatap olmuyordu. hiçbir komşumuzu tanımıyorduk. sonra birgün üst katta kalan evin sahibi tadilat yaptırmaya başladı. üst katta bir hafta falan çalıştılar, her yeri yıktılar döktüler. sonra bigün sesler kesildi. sesler kesildikten sonra bizim daireyle üst katı ayıran tavanda bir delik olduğunu farkettik. tadilat yapılırken adamlar üst komşunun zeminini delmişlerdi. artık nedendir bilmiyorum o deliği kapatmadan gitmişler. biz öğrenci hali o deliği hiç umursamadık. ilginçtir üst kattaki komşumuz da o deliği hiç umursamıyordu. neyse biz delik sayesinde ara sıra üst kattaki komşumuzu görmeye başladık. hatta ara sıra selamlaşıyorduk bile. artık tanıdığımız bir komşumuz vardı..
neyse birgün üst kattaki komşumuz bizim zili çaldı. sinirli bir halde bize "evinizdeki hayvanları benim daireme bırakmaya utanmıyor musunuz" gibisinden bir şeyler söyledi. halbuki bizim evde bizim arkadaşlardan başka hayvan yoktu. onlar da o delikten hayatta sığmazlardı. sonra işin aslını öğrendik. bizim banyo penceresinden içeriye bi yarasa girmiş. daha sonra o yarasa tavandaki delikten üst komşumuzun evine geçmiş. üst komşumuz da bu olaya fena bozulmuş bize carlıyor. sonra bizim arkadaş yarasayı geri istedi ama üst komşu yarasanın pencereden kaçtığını söyledi. o günden sonra üst komşumuz tavandaki deliği kapattırdı. komşuluk ilişkimiz de bitmiş oldu..