Türk Sineması için konuşacak olursak; Şener Şen'in de dediği gibi "Umut" filmi çok farklı bir yerde duruyor. "Sevmek Zamanı" sinematografi olarak rakipsiz ve üstüne film yok. Konu anlatımı olarak Lütfi Akad'ın "Gelin-Düğün-Diyet" üçlemesi iyi filmler. "Kader Böyle istedi" ve "Bir Demet Menekşe" anlatım naifliği, "Bataklık Bülbülü" basit senaryosuna rağmen samimiyetiyle ön planda olan filmler. "Kambur" filminin duygusal yapısı hiçbir filmde yok. Son dönem işlerinde "Nuri Bilge Ceylan" filmleri ve "Takva" üst seviye filmler. Sadri Alışık filmleri, çok sevmeme rağmen kendisinin yeteneğinin çok altında kalmış. Onun da "Serseri" filmi rakipsizdir.
Yabancı filmlerde iran yapımları çok güzel. "Reng-i Huda" ve "Serçelerin Şarkısı" çok iyi. Japon Sineması'nda Akira Kurosawa filmlerinin alayı çok iyi; fakat "Raşomon, Yojimbo ve Gizli Kale" filmlerini daha çok sevdim. Rus Sineması için Tarkovsky filmlerinin izlenmesi ne kadar zor olduğu herkesin malumu; ancak herif bu işin nirvanası ve filmleri kıyas kabul etmez. "ivan'ın Çocukluğu, Stalker" özellikle favorim. Kısa olmasına rağmen "Silindir ve Keman" dahi çoğu Amerikan filmini şamar manyağı yapar. Kısa film demişken; Fransa yapımı "Kırmızı Balon" filmini şiddetle tavsiye ederim. Yine Fransız Sineması'ndan "Güzel ve Hayvan" filminin sanatsal dokusu müthiş.
Anime filmlere de değinecek olursak; "Akira" mihenk taşı bir yapım. Miyazaki ve Takahata filmleri çok güzel. Takahata'nın "Ateş Böceklerinin Mezarı" ve Miyazaki'nin "Gökteki Kale, Yürüyen Şato" enfes yapımlar. Son dönemde Makato Shinkai'nin filmleri de hiç düşünmeden izlenebilecek kalitede.
Güney Kore sinemasında izlediğim en iyi film "Parazit" filminin yönetmeninin "Cinayet Günlüğü" filmi idi. Rakipsiz ve çok farklı bi' anlatımı var.
