insanoğlu maddi ve manevi değerlere aynı oranda önem vermelidir. Maddiyata ağırlık verip oradan kazanç sağlarsa maneviyatta kırılmalar yaşar. Bu da onda birtakım ruhsal bozukluklar ortaya çıkarır.
Öte yandan, maneviyata önem verip maddiyati geri planda bıraksa, zor zamanlarda her ikisinden de olur.
Bu bakımdan maddi ve manevi öğeler güzellik ve zekaya benzemektedir. içi boş güzellik belli bir zaman sonra değerini yitireceği gibi zekanın surete yansımaması da ona karşı olan ilginin her zaman hak ettiği değerden eksik kalmasına neden olacaktır. Bu bakımdan arayı bulmak önemlidir.
Eskilerin deyimiyle, yüzü güzele kırk günde doyulur gönlü güzele kırk yılda doyulmaz; ama gönlü güzeli görmek için de yüzün güzel olması gereklidir.