yalnız tarafgirliğin sınırlarını zorlama konusunda oldukça iddialı olduğunu görme fırsatını tüm dinleyicilere sunmaktadır.
filistin'de yaşanan katliamlar sırasında haklı olarak israil'i dibine kadar eleştirmiştir, birçoğumuzun yaptığı gibi. bunu genelde din kardeşliği üzerinden yürütmüştür, sözümüz yok, hayat görüşleri böyledir, ne ise.
yalnız dün tsk'nın türkiye adına israil'den aldığı heron isimli insansız uçakların parası ödendiği halde israil tarafından gönderilmediği yönünde bir haber düştü gündeme, malûmunuzdur. bu, tayyip erdoğan'ın israil'de azımsanamayacak bir tepki uyandıran son konuşmalarına bağlanıyordu.
ama bu iddiaların yalan olduğunu vecdi gönül'ün açıklamasını sevinç içerisinde vererek duyurdu bizlere samanyolu haber. "sevinç içinde verildi" söylemini samanyolu haber'i izleyen herhangi biri kafasında canlandırabilir. samanyolu haber'de akp aleyhine olan haberler genelde hüzünlü bir biçimde, lehine olan haberler de derin bir sahiplenmeyle sunulur. bir süre takip edin, göreceksiniz.
bu israil'den alınan heronlarla ilgili haberde benim anlamadığım noktaysa şu: sen filistin'e israil bombaları düşerken dibine kadar eleştirdin israil'i, şimdiyse aynı ülkeden alınacak silâh alımının devam ettiğini, başbakanın açıklamalarının "ulusal çıkarlara" zeval getirmediğini vecdi gönül'ün açıklamasını sevinç içinde vererek gösterme derdindesin. peki' bu tavır israil'e usturuplu bir şekilde tepki verilmesi gerektiği fikrinizle çelişmemekte midir sevgili samanyolu haber? müslüman kardeşliği neden araya heron ya da ulusal çıkarlar girince askıya alınabilmektedir? hayret ki ne hayret!
