gelse ne, gitse ne, biz insanca bir sistem oluşturamıyorsak bu kadar insan bir arada, zehir gelir biri gider, zehir gider başkası gelir, ama hep eksik kalırız. kaç insan gitti, kim cezalandırıldı bilmiyorum. bu garabet zihniyete son nokta koyan yazardır zehir benim gözümde. eskiden çok vaktimi ayırıyordum buraya, çok önem veriyordum ama bir yerden sonra insanda heves kalmıyor. bir arkadaşım 4 kez geldi, 5 kez gitti. saçma sapan nedenlerle. ırkçılık yapmadı, birilerini aşağılamadı, kendi hayatını paylaştı ve bu gitmesi için yeterli sayıldı. bırakıp gidenler oldu atılmadan sonra, çünkü bir yer çukurlaştıktan sonra üzerinize çamur bulaştırmadan çıkmanız zordur o çukurdan. itü sözlük'te de benzer bir durum oldu. tanımadığım bir yazarla ilgili, mahlası spotless mind. onun başlığı altına yazdığımı buraya da aktarayım.
--spoiler--
sözlük alemlerinde moderasyon mefhumunun beşinci sınıf veletlerin mantığıyla yürütüldüğünü gösteren diğer bir örnektir maalesef.
ekşi sözlük'te kaf dağının ötesinde bu insanlar, yazarlarda da bir kendilerini önemsizleştirme, moderatörlere tapma eğilimi ki sorma. "yaptım oldu" tadında küçük tanrıcılık. nereden gelmektedir bu özgüven anlamıyorum. yazdıklarına bakıyorum herhangi bir parıltı yok. zaten olsaydı amir edasıyla o moderasyon işini bir statü fetişizmine dönüştürmezdi.
uludağ sözlük'te yakın zamanda zehir çaylak edildi. kabul etmek gerekir ki yine en insaflı yer uludağ sözlük bu konuda. en azından iletişime geçebiliyorsun bu insanlarla. neyse, zehir'in çaylak edilmesinin nedeni kendisine şaka amaçlı açılan "zehir sıkkım" başlığını küfür içeren bir başlığa dönüştüren bir moderatör ve başlığın sözlüğün diğer yazarlarınca foruma dönüştürülmesi imiş. "sözlüğü oyun alanına çevirdin sen ve arkadaşların" diye çaylak yaptılar zehir'i en son. o da hesabını sildirdi hem moderasyonun "hatası" sonucu küfür yediği hem de buna rağmen çaylak edildiği için. daha önce de birçok kaliteli yazarı uçurmuşluğu vardı. kimisi de o iğrenç sağ faşizmi solumamak için kendisi gitti. beni de "ne kadar demokratız" demek için tutuyorlar herhalde bilmiyorum.
ve şimdi de burası. "moderatörün kızına ayar vermekten" atılan bir yazardan bahsediliyor. yıllarca kendilerine sunulan idareci modeli böyle olduğundan mıdır, kişisel çıkarlarını her şeyin üzerinde tutabilmelerinden midir nedir? yahu insan bu kadar küçülebilir mi? burada mahlaslar ardına "gizlendiğimizi" mi zannediyorsunuz anlamadım? şu anda parmaklarım klavyenin üzerinde, düşünüyorum ve yazıyorum. sen beni silmek için o düğmeye basarken ben senin bu umutsuz zavallılığını düşünüyor olacağım. yazık.