bez bebek nana

entry1373 galeri
    945.
  1. iyi geceler,

    öncelikle "sakin olun çünkü ben geri döndüm."

    böyle bir entry yazmak istemezdim fakat sözlüğün durumundan dolayı, duygularımı ve doğruları anlatmak için kimseye hakaret ve rencide etmeden kendimi yazmak zorunda hissettim.

    her şey kötü niyetli bir yazarın bana saldırmaya başlamasıyla başladı. ismi lazım değil ama herkes onun kim olduğunu biliyor, kendisi gibi düşünmeyen yazarlara sürekli saldırı entryleri girip duruyordu. bir de benim yazdıklarımın aynısını yazarak dikkatimi çekmeye çalışan başka biri daha çıkmıştı. onları umursamamaya, görmezden gelmeye çalışsam da çok abartmışlardı. bu yüzden sessiz kalamıyor, kendimi savunmak için tepki vermek zorunda hissediyordum. hatta onların hatalı bulduğum entrylerini şikayet etmekten gammazlık yetkim de alındı. onlara karşı bir savunmam da kalmamıştı artık. böylece yakın zamanda bir terslik çıkacağını hissetmiştim. ayrıca entrylerim de sürekli saçma ve haksız sebeplerle siliniyor ve moderatör notlarında hakkımda olumsuz şeyler yazıyordu. mesela bir tanesinde "bu yazarı ne zaman sileceksiniz çok merak ediyorum" yazıyordu. böyle olunca gammazlardan birinin bana gıcığının olduğunu kolayca anlayabiliyorum, ayrıca kim olduğunu da tahmin edebiliyorum. oysa gammazın görevleri başlığında şöyle bir kısım var:
    gammazlama penceresinin altında bulunan not girilen kısım kullanımı;
    gammaz notu moderatör ağzından çıkmış gibi olmalıdır. yani o kısım sizin yorumunuz için değil, sorunlu kısmı belirtmek için kullanılmalıdır.
    bu kısımda "ya bu yazara gıcık oluyorum tüm entryleri böyle" gibi bir not yazmanız gammazlığınızın alınmasına neden olur. kaynak: (#4268855)
    üstelik dalga geçer gibi "birebir aynı" olduğu iddia edilen entrylerin hepsi siliniyordu. normalde entry yanlışlıkla 2 kez girildiğinde ilk girilen entry kalıyor ve sadece fazladan girilenlerin silinmesi gerekiyor. örneğin #1 ve #2 benzer entryler olsun. #1'in silinme sebebinde #2 ile aynı, #2'nin sebebinde ise #1 ile aynı olduğu yazıyor ve ikisi de siliniyor, bir tanesi bile bırakılmıyordu. ayrıca benzer fakat birebir aynı da değildi. entry tamamen aynı olmadığında işlem yapılmıyor diye biliyorum. üstelik bazen çok eski entrylerim siliniyordu. başkaları için normal olan entryleri benim girmem yasaktı sanki. beni çekemeyen bir yazar benim entry sayımı azaltmaya çalışıyor gibiydi.
    sonra bu kötü niyetli yazar eski nickimi ifşa etti. nereden biliyorsa artık. çünkü o zamandan bu yana tarzım çok değişmişti. bunu bilmesi için ancak yönetimden tanıdığı olması gerekiyor. böylece başkalarının da bana düşman olmasını sağladı. evet, bana düşman ettiği yazar eskiden de sevmediğim fakat artık onun hakkındaki düşüncem nötr olan biriydi. böylece ondan tekrar soğudum. entrysini silip kaçsa da iş işten geçmişti artık.
    bir gün hakkımda hakaret içerikli bir başlık açıldı. bunun üzerine birçok yazardan destek, kötü niyetli birkaç kişiden ise saldırı entryleri geldi. çok üzerime gidiliyordu. başlıkta benim çok aktif olduğum eleştiriliyordu. oysa kimseye dokunan bir şey yazmamıştım. sonradan başlığı açan yazar silinip nickaltıma taşındı. bunu hak etmişti.
    daha önce de yazdığım gibi, bir yazarın çok aktif olması, hep aynı konularda yazması kendisine bir zararı olmadığı sürece başkalarını ilgilendirmez. buna rağmen kimseye dokunan birşey yazmamama rağmen benim çok aktif olmam, hep aynı konularda yazmam neden bunlara bu kadar dert oldu anlayamıyorum. bir insan kendisini etkilemeyen birine neden müdahale eder, özgür haklarına karışır? oysa çok rahatsız oldularsa donuzlayıp geçebilirlerdi. kimseye hakaret etmeye gerek var mıydı?
    bu sırada bana sonradan düşman olan yazar beni şikayet etmiş. birkaç gün sonra da aniden çaylak yapıldım.
    çaylak olduğum sırada sözlükte bir dostumla mesajlaşıyordum. tam bir mesaj yazıp gönderecekken mesajın gitmediğini gördüm. sebebini anlamaya çalışırken altta "çaylak olduğun için özel mesaj gönderemezsin!" yazdığını gördüm. ilk başta şok olmuştum. sonra nedenini anlamak için çaylak menüsüne girdiğimde sebebinin tam olarak çok açık yazmadığını ve süresinin de 60 gün olduğunu gördüm. çok üzüldüm, çünkü bu çok uzun bir süreydi! bir yazarın kişisel isteği yüzünden olmuştu bu. sözlük kimsenin oyuncağı olmamasına rağmen demek ki artık böyle şeyler olabiliyordu. evet, bu sefer beni ilk aklıma gelen yazar şikayet etmemişti fakat dolaylı yoldan buna sebep olmuştu. o gün moralim çok bozuldu, "beni yıkamaz hiçbir şey" diyemedim. sonradan alışsam da bir süre etkisi geçmedi. "geldiğinde devam ederse silinsin" yazmış bir de. yani yine bir yazarın kişisel görüşü kopyalanmış. bdv kapalı olduğu için işe yaramayacağını düşünsem de iletişim bölümünden yönetimle iletişime geçtim ve çaylaklığımın kaldırılmasını, olmasa da süresinin kısaltılmasını rica ettim. işlem yapılmasa da en azından cevap verdiler. aldığım cevapta "normalde bunun cezası siliktir fakat siz değerli yazarlarımızı kaybetmemek için uzun süre çaylak yaparak formatı hatırlatmaya çalışıyoruz" gibisinden bir cevap aldım. oysa artık onların gözünde o kadar değerli biri olduğumu düşünmüyorum.
    bu dönemde bazı yazarların bana takıntısının olduğunu bir kez daha gördüm. çünkü yazdıklarım gözükmemesine rağmen bazı kendini bilmezler çaylakken bile profilime girip beni eksilemeye üşenmiyordu. sonradan eksi oy sayıları kaldırılsa da profilimden bu durumun devam ettiğini görebiliyordum. hatta hakkımda olumlu ne yorum yazılırsa eksileniyordu. kardeşim deli misiniz? bir kişi, kendisine zararı olmayan biriyle neden bu kadar abartı derecede kafayı bozar merak ediyorum. üstelik bu sadece bana karşı yapılıyor. kafayı bozacak başka yazar mı bulamamışlardı acaba?
    bu dönemde sözlük gündemini büyük ölçüde kaçırdım. hala girmeye devam etsem de bir süre boyunca kimseye mesaj gönderemediğim, görsel ekleyemediğim ve yazdıklarım gözükmediği için sözlükle bağım koptu. kendimi oyalamak için en çok yaptığım şeyler gezmek ve yarışma izlemek oldu fakat sözlüğü de ihmal etmedim. ilk başta çaylak olmam büyük ses getirmiş olsa da zamanla unutuldum. iyi niyetli yazarlar sadece ara sıra beni desteklese de (onlara çok teşekkür ediyorum) beni en çok kötü yazarlar unutmamıştı. öyle ki çaylakken eksilenen entry sayısı, nickaltıma gelen destek entrylerinden daha fazlaydı.
    çaylak olmama rağmen kötü niyetli yazarlar bu dönemde beni unutmadı. öyle ki çaylakken bile nickaltıma ve beni hatırlatan başlıklara üstü kapalı saldırı entryleri girilmeye, nickaltıma rahatsız edici görseller eklenmeye devam ediyordu. sizin hiç vicdanınız yok mu? kendi halinde, kimseye zararı olmayan birini ortada bir şey yokken üzdüğünüzün farkında mısınız? şurada kaliteli kaç kişi kaldı ki? üstelik bu dönemle benimle eskisinden daha fazla uğraşmaya başladılar. ayrıca "çaylakken entry girmek yasaktır" diye bir kural olmadığı halde çaylakken entry girdiğim için suçlandım.
    bütün bunlar peş peşe gelince artık hesabımın silinmesinin yakın olduğunu hissetmeye başladım. çünkü uzun süreli bir çaylaklıktan sonraki aşama büyük bir ihtimalle silik olabilirdi. sonuçta bir geçmişim olduğu için bundan sonra kısa süreli çaylaklık vermeyeceklerini düşünüyordum. belki de bunu fırsat bilip en ufak hatamda sileceklerdi. belki de duygularımı anlatmak için yazdığım bu entry biraz eleştirel olduğu için silinmeme sebep olacak. ben değerli hesabımı kaybetmekten çok korkuyorum! çünkü bu hesabımda hatıra niteliğinde çok önemli mesajlar var. ya yazdıklarım da silinirse! böyle bir durumda entrylerimi ve paylaştığım görselleri başkaları artık göremeyecek diye üzülüyorum. ve arkamdan üzülenin de çok olacağını düşünüyorum. sözlüğün değerli bir yazarını kaybedecek olmasına üzülüyorum. bu yüzden buradaki aktifliğimi biraz azaltmaya karar verdim. önceden de bunu denemiş fakat başaramamıştım. ancak bu sefer durumun ciddi olduğunu düşündüğüm için bunu kesin olarak yapmam gerektiğini düşünmeye başladım. aktif bir yazar olmak yasak olmamasına, üstelik sözlüğe katkısının olmasına rağmen fazla dikkat çekiyor ve bu da başa bela oluyormuş demek ki.
    ben herkesin bildiği gibi kendi halinde, kimseye zararı olmayan bir yazarım. övünmek gibi olmasın ama çoğunluk tarafından sempatik ve iyi biri olduğum söyleniyor. kimseye hakaret etmedim, haksız yere saldırmadım. çoğunluk da böyle düşünüyor. benim masum biri olduğumu söylüyorlar. şurada nickaltıma baksanız olumlu entry sayısının daha fazla olduğunu görürsünüz. üstelik çoğunlukla bilgi içerikli entry giriyorum. elbet benim de hatalarım olmuştur. bazen farkında olmadan daha önce yazdığım bir entrynin aynısını yazabiliyorum. bu durumu son zamanlarda azaltmıştım. fakat bazı yazarlardan çok aktif olduğum ve sürekli istanbul semtleri ve ulaşım ile ilgili entryler yazdığım için haksız ve kırıcı yorumlar aldım. bu üzücü bir durum. çok eski bir zamanda girdiğim bir entry yüzünden cezalandırılmayı da mantıklı bulmuyorum.
    bilindiği gibi hepimizin zevkleri ve ilgi alanları var. buna göre de bir tarz oluşabiliyor. doğal olarak benim de kendime özgü bir tarzım oluştu. aslında her yazarın kendine ait bir tarzı var ve bunu da doğal karşılamak gerekiyor. ancak bu sözlükte kendisi gibi düşünmeyenlere saygı göstermek diye bir şey kalmamış. çünkü bu saldırıların başlangıç sebebi aynı takımı tutmadığım içindi. ayrıca başkalarıyla aynı düşüncede olmadığım için de tepkiler aldım. belki ben sizin gibi değilim. sonuçta herkes sizinle aynı düşünmek zorunda değil. ne yapayım, karakterim böyle. insanları olduğu gibi kabul etmek gerektiğini düşünüyorum. ancak burada yaşadıklarımdan dolayı ben de bu özelliğimi kaybetmeye başladım.
    burada yaşadıklarım karakterimi ve doğal olarak yazım tarzımı da değiştirdi. eskiden daha çok bilgi içerikli yazarken, şimdi kendimi korumak için sürekli kötü niyetlileri eleştiren entryler yazar oldum. sadece burada değil, gerçek hayatta da insanlardan daha çok şikayet eder oldum.
    geçen sene bu zamanlar sözlükten ve hayattan en çok keyif aldığım zamanlardı. daha eski hali kadar olmasa da, kimsenin kimseye karışmadığı, bazı güzel yazarların henüz gitmemiş olduğu, benim de burada biraz daha az aktif olduğum zamanlardı. ancak bir gün sözlüğün başına bir bela geldi, kötü niyetli yazarlar gelmeye ve sayısı artmaya başladı. artık eskisi gibi rahatça yazamaz oldum.
    bir yazar tarafından reklam yapmakla suçlanıyorum. tuğba kuruyemiş ve çetinkaya paylaşımlarımı reklam amaçlı değil hoşuma gittiği için paylaşıyorum. bunu yönetim de biliyor. daha önce "öyle biri değilsiniz" yazmışlardı. fakat bu yazar gerçekten ve sadece reklam amaçlı açılmış olan diğer hesaplara aynı tepkiyi göstermiyor. çünkü onun derdi reklam değil benimle uğraşmak. sözlükte reklam yapılmasını bu kadar dert ediyorsa neden "sadece reklam entrysi giren" başka yazarlara karışmıyor, tepki vermiyor, onları şikayet etmiyor? başkasına serbest olan, bana neden yasak? formata aykırı o kadar entry dururken neden benim entrylerim saçma sebeplerle siliniyor? yanlış anlaşılmasın, kimsenin kötülüğünü isteyen biri değilim. onlar beni şikayet ettiğinde bana yaptırım uygulanıyor da sürekli nickaltımda bana ve kendisi gibi düşünmeyen yazarlara saldıran, nickaltlarına rahatsız edici görseller ekleyen, eski nickimi ifşa eden, beni taklit eden, rahatsız edici entryler giren, beni daha önce çaylak yaptırmış olan (evet bu sefer başka birinin yaptırdığını biliyorum), açık eksileyen, saldırı entrylerini silip kaçan ve benim yazdıklarımı değiştirerek yazan, kısacası sözlüğün huzurunu bozan, kötü niyetli oldukları belli olan yazarları şikayet ettiğimde cevap bile verilmeden kapatılıyor? "sürekli aynı yazarı şikayet ediyorsunuz" demişlerdi bana. bütün bunlara rağmen hala ceza verilmediği, kayırıldığı için tabiki de etmeliyim. caydırıcı bir ceza verilmediği sürece de yapmaya devam ediyorlar.
    bütün bunları yazarken aklıma psikoloğa gittiğim zamanlar geldi. çünkü onda da derdimi en iyi şekilde anlatmak için özenle yazmış, bazen hatalı bulduğum yerleri düzenlemiş, silip tekrar yazmıştım. şuan da aynısını yapıyorum. aslında daha önceden duygularımı ve yaşadıklarımı güzelce anlatan bir yazı hazırlamıştım fakat onu kaybettiğim için tekrar yazmak zorunda kaldım. bu yüzden tekrardan yazmak biraz aceleye geldi. dolayısıyla eskisi kadar iyi olmadığını düşünüyorum. bir önceki yazdığım kadar iyi olmadığını düşünsem de büyük ölçüde ona benzetmeye çalıştım. her ne kadar bazılarında duygu diye bir şey olmasa da olsun, duygularımı anlatmak benim için önemliydi.
    bu yazdıklarımı okurken eminim ki çoğunuz bana hak vereceksiniz. olayları hiç bilmeyen, tamamen tarafsız birine bile anlatsak büyük ihtimalle benim haklı olduğumu düşünecektir.

    umarım sözlüğün daha kaliteli olduğu ve daha rahat yazabileceğimiz günler gelir.

    ben büyük bir ihtimalle yine buralarda olacağım fakat eskisi kadar aktif olamayacağım ve siz de benim güzel yazdıklarımı göremeyeceğiniz için üzgünüm..

    başta iyi kalpliler olmak üzere herkese güzel günler diliyorum.
    4 ...