zihin kontrolü

entry40 galeri
    29.
  1. ...gün gelecek, insanlar da telsizle yönetilecekler; tıpkı şimdiki otomatlar gibi.
    anlıyor musun?
    büyük, küçük herkes radyo dalgalarıyla yönlendirilecek.
    bu mevzuda tecrübelere başlandı bile. insanlığın yüksek çıkarları için çalışan ilim adamları çok önemli neticeler ve çok önemli veriler elde etmiş bulunuyor...

    Uzun a.. onun sözünü kesti:

    ''-dur hele! şu ağzından düşürmediğin ''insanlığın yüksek çıkarları'' sözünü pek anlayamadım ben.

    yani senin dediğine göre, herkes yanında transistorlu radyoya benzer bir aygıt taşıyacak ve bu aygıttan aldığı emirlere göre mi hareket edecek?
    her yerde var mı bu aygıtlardan?''

    ''çok tuhafsın a... ondan mı söz ediyorum ben?

    senin söylediğin aygıt hiç bir şey değil, bir çocuk oyuncağı. hiç kimse, hiçbir şey taşımayacak üstünde; istersen çırılçıplak dolaş sokakta,''biotok-canlı akım''
    denen telsiz ve radyo dalgaları seni yine bulacak ve şuuruna aralıksız olarak tesir edecek.
    o dalgalardan kimse kaçıp kurtulamayacak...''

    ''-yaa!'Öyle ha?''

    ''ne sandın ya!
    insan ancak merkezden verilen proğrama göre hareket edebilecek. keyfince yaşadığını, dilediğince hareket ettiğini sanacak ama aslında herşeyi,
    aldığı nefesi bile yukarıdan verilen proğrama uygun olacak; herşey oradan ayarlanacak.

    bir şarkı söylemen mi gerek?
    merkez bir sinyal verecek ve sen şarkı söyleyeceksin.
    dansetmen,oynaman mı gerek?
    başka bir sinyal verecekler ve sen başlayacaksın oynamaya.
    çalışmak mı istiyorsun?
    yine sinyalle çalışacaksın,hem de ne çalışmak!
    hırsızlık, soygun veya başka bir suç işlemek olmayacak artık.
    bütün bunlar eski kitablarda kalacak; çünkü her şey, önceden tesbit edilecek.
    diyelim ki dünya nüfus patlaması gibi bir felaketle karşı karşıyadır, yani insanlar hızlıca çoğalmakta ve bunları besleyecek kadar besin bulunmamakta.
    ne yapacağız o zaman?

    yapılacak şey belli, doğumları azaltacağız.

    herkes karısıyla ancak, merkezden bu yolda bir sinyal aldığı zaman sevişecek.
    tabii toplumun yüksek çıkarları için olacak bu...
    uzun a.... alaylı bir sesle sordu:
    -toplumun yüksek çıkarları ha?

    -elbette, devletin çıkarları her şeyden önce gelir.

    -peki, ya ben bu yüksek çıkarları düşünmeden karımla sevişmek, o işi yapmak istedim, o zaman ne olacak?

    -azizim adilbay hiç böyle bir şey olmayacak ki.

    böyle bir istek aklının kenarından bile geçmeyecek. karşına dünyanın en güzel kadınını çıkarsalar, seni negatif biotoklar denilen canlı akım etkisinde bırakmışlarsa ona dönüp bakmayacaksın bile.

    mesela, savaşta olduğumuzu kabul edelim.
    orada da her şey merkezden verilen sinyallere göre olacak. Hemen ilk safta ateşe mi atılmak gerekiyor, atılacaksın.
    paraşütle mi atanacak, göz kırpmadan atlayacaksın.
    tankın altına sokup mayın mı patlatacaksın?
    hemen yapacaksın o işi.

    nasıl ve niçin? diye soracaksınız bana.
    anlatayım.

    merkezden canlı akımla cesaret aşılanacak ve insanda korku diye bir şey kalmayacak.
    işte böyle olacak her şey!….''

    Uzun a... pek şaşırmıştı. aklından geçeni olduğu gibi söyleyiverdi:
    ''amma palavracısın ha! bunca yıl okuduktan sonra bunları mı öğrendin?
    başına akıl koyan olmamış mı hiç!''
    (....)
    ..... birden korkuya kapıldı.
    bu palavracının böyle konuşması hiç sebepsiz, hiç temelsiz olamazdı; çünkü bu söylediklerini uydurabilecek yeteneği de yoktu onun.
    (...)

    ya söylediklerinde gerçek payı varsa?
    ya bazı ilim adamları tanrı olmak hırsına kapılmışlarsa?

    kendilerini tanrı yerine koyarak bizi yönetmeye kalkarlarsa? diye düşündü.
    korkusu da bundan ileri geliyordu.

    salih mirzabeyoğlu - telegram / zihin kontrolü sf: 207-209
    1 ...