insan öldürmek insan olan birisi için vicdan azabı nedeni olacağından ve kanımca kendisinde de hâlâ bunun kırıntıları olduğundan kendisiyle yüzleşmesiydi, itiraf edip ağırlığını üzerinden atmasıydı elleri bağlıyken komutan emriyle öldürdüğü yüzüne tüküren rum'u yıllar sonra anması.
bu açıklamaların işaret ettiği asıl sorumlu kendisine bu emri verendir ve açıklamasının demokratik bir ülkede bu minvalde bir soruşturma açılmasına neden olması beklenir.
ama bugün görüyorum ki genel kanı "lan oğlum neden söyledin, biz ne güzel barış harekâtı martavallarını yutturmuştuk millete" gibi iğrençlik akan milliyetçi bir kalkışmadır.
kendisi insanlığı bir yerinden tutmuş, sıkıyı görünce de tekrar bırakmıştır. kendisinin anlattıklarını "itibarımızı yerle bir ettin" olarak değerlendirenlerin yaptığıysa pisliğinin üzerini örtüp yaptıklarını bir daha anımsamama gibi bir lükse sahip bir zavallılıktan başka bir şey değildir.
ama bu topraklar bu tavra yabancı değil. 1915'de yaşanan ne idiyse, 1973'te yaşanan da, 2007 19 ocak'ında yaşanan da budur.