utandiran anilar

entry12 galeri
    5.
  1. yaşım küçük daha. ben bende değilim. yaş ya 4 ya 5. herneyse anne bir salı günü çeke çeke semt pazarın götürüyor küçük beni. o zaman bir oyuncağa kanıyor bu bünye. neyse o bağrıyor, bu bağrıyor anne tezgahtan tezgaha elinde iki tekerlekli pazar arabası ile kosturuyor. bende de o zamanlar kötü bir huy var çay bardaklarının dibini içmek gibi. anne gayet hararetli bir şekilde alalade bir tezgaha geliyor. seçiyor da seçiyor. küçük beni unutuyor, salıyor pazarcıların tentelerinden sarkan iplerle oynamaya. ipi napıcam ulan, küçük ben koca bir çay tepsisi görüyorum içinde pazarcıların içtiği boş çay bardaklarıyla beraber. zebil gibi çay dibi var gözüm günlüm açılıyor. salaklık işte evdeki gibi zannediyorum başlıyorum pazarcıların çay bardaklarının diplerini içmeye. iç allah iç anne patlıcanın en bostanını, portakalın en vaşingtonunu seçmekle meşgul. son bardağı dikerken anne farkediyor ve yaygarayı kopartıyor. çay içen kendini bilmez pazarcılardan giriyor, onlara lojistik destek sağlayan utanmaz çaycıdan çıkıyor. pazarı birbirine katıyor. sonra gerisini ben hatırlamıyorum tabi. aradan seneler geçiyor ve annem bir grup arkadaşımın yanında patlatıyor bu anıyı. ''ehe mehe'' diyerek mağma tabakasıyla birleşiyorum o esnada. bu da benim utandıram anım oluyor.

    not: hala bazı dolunaylı gecelerde aklına gelip arkadaşlarıma anlatır.
    2 ...