Allah Resûlü’nün döneminde kız çocuklarının erken evlendirildiği ve bu türlü evliliklerde yaş farkının pek önemsenmediği bilinen bir vak’adır. iklim ve coğrafî şartların müsait olması yönüyle çocukların, fizikî gelişimlerini daha erken tamamladığı ve kız çocuklara, kocasının evinde büyümesi gereken birer varlık olarak bakıldığı gerçeğini de unutmamak gerekir. Kaldı ki bu, sadece kız çocuklarıyla ilgili bir mesele değildir; o günkü uygulamalara bakıldığında erkek çocukların da erken yaşlarda evlendirildiği anlaşılmaktadır. Mesela Amr ibn Âs ile oğlu Hz. Abdullah’ın arasındaki yaş farkı, sadece on ikidir ki bu durumda Hz. Amr, dokuz veya on yaşındayken evlenmiş olmalıdır.
Âişe Vâlidemiz, dokuz yaşındayken evlenmiş olsa bile ortada garipsenecek bir durum yoktur. islam evlilikte büluğ çağını esas alır. Bu da erkeklerde gece uykuda ihtilam olmak kızlarda adet görmektir. Şayet böyle absürt bir husus söz konusu olmuş olsaydı, Zeyneb Vâlidemiz’le evlendiğinde fırtına koparmak isteyenler münafıklarla, Benî Mustalık Gazvesi dönüşünde ve hiç olmadık yerde Âişe Vâlidemiz’e iftira atanların, onlar açısından önem arz eden böyle bir meseleyi dillerine dolamamaları düşünülemezdi. kafirler ve münafıklar bunu dillendirir ve böyle bir insanın peygamberliğini kabul edip sonradan müslüman olmazlardı.
Bu arada bugün bu konuyu açan zat evrime inanıyor sanırım. evrim konusunda elinde ne var? fosil var mı? şu an evrim neden devam etmiyor? niçin diğer maymunlar insana dönmüyor? evrim bize daha iyisini veriyorsa neden kıllarımız döküldü? kışın üşüyoruz. halbuki tüy çok faydalı bir aparattı. elinizde bir çizimden başka delil olarak ne var?