kendine ve ideolojisine güvensizliğin oluşturduğu bir durumdur. davasında haklı olduğuna inanan insan bunu başkalarına dayatmaya uğraşmaz.
ben bunlara kaporta müslümanlığı diyorum. kaporta sağlam olsun, boyalı olsun güzel gözüksün. varsın motoru çalışmasın, yağ akıtsın, egsozdan duman atsın, önemli değil. dışarıdan baksan on numara araba dersin. ama kaputu açtın mı, motorun bile olmadığını görürsün. Halbuki bir arabanın asıl amacı nedir, seyahat edebilmek, bir yerden bir yere seni götürebilmesi. Böyle kaporta müslümanları ile yola çıkarsan seni yarı yolda bırakır, dağ başında kurda kuşa yem olursun.
Biraz daha açmak gerekirse islamın bir şekli şartları vardır bir de muhtevası ve özü vardır. Mesela namaz önemli bir ibadettir. günde 5 vakit farz kılınmıştır. Ama seni haramlar dan korumayan, başkalarının malını yemekten, zulüm yapmaktan korumayan bir namaz ancak şekil olarak kalır. çünkü namaz insanın yaratıcı sı ile buluşmasıdır. Onun karşısına nasıl temiz kıyafetle çıkmak gerekiyorsa aynı zamanda temiz bir vicdan ve kalp ile de çıkmak lazımdır.
Mesla oruç yılda 1 ay bedeni isteklere gem vuran önemli bir ibadettir. ama oruç tutarken yemek yemiyorsan gıybet de etmeyeceksin, yalan söylemeyeceksin, patron isen işçinin hakkını gözeteceksin. zengin isen fakirlerin tüm yıl böyle açlık çektiğini düşünüp onlara yardım edeceksin.
zekat zaten unutulmuş bir farz. ev, araba ihtiyaç derler, trilyonluk ev ve araba alırlar. sonra da bize zekat düşmüyor vs. derler.
velhasıl islam'da değil ama müslümanım diyenlerde sorun var ve bunca deistin, ate,st,n veballeri öteki tarafta boyunlarına asılı olarak hakkın huzuruna çıkacaklar.