harese.
arapça ihtiras anlamına da gelir.
hırs otundan türemiş dile anlam katar.
hırs otu harese otu dikenlidir. develer çölde pek ot yeşillik bulamadığı için iklime uygun yetişen bu otu yer.
dikenli otu yedikçe ağzı kanayan ve kanın tuzlu ıslak olması devenin susuzluk isteğini bastırır, deve dikenli harese otunu sever ama deve ileride halsiz kansız kalır ve iklime şartlara uyum sağlayamaz ölür.
bunun için deve çobanları bu otu deveye yedirmez, devenin konakladığında ayağını bağlamaları deve kaçmasın diye değil de bu otları yemesin diye etrafta bu otlardan varsa devenin ağayı bağlanır.
hırs ihtiras haris muhteris vb tanımlamarın kökeni etimolojisi budur. aynı zamanda kur'an da lanetlenen yasaklanan ihtiras (harese kelimesinin kökü) hırs da budur.
unutmadan; çoğu kur'an tabiri çöl deve ile alakalıdır.
örn: sünnet, çölde devenin kervanın bıraktığı iz.
takva, çölde kum fırtınası kumun yüzüne gelmesini istemeyen insan devenin arkasından giderken devenin huysuzlanıp tekme-çifte atmasından sakınması dikkatli olması.
vs. vs.
kendine çevrene zarar verecek kadar ihtiraslı olmamak öğüdünde ki harese budur.
deveye diken diye başlayan avam da söylenen veciz sözün kaynağı da budur.
neyse, konuya dönersek...
sahi ya konu hakkında ne diyeceğimi unuttum.
aptallık cehalet işte, pardon...
yanlış başlığa yazmışım.
özür dürterim.