efendim neymiş bu özgür düşünce : kişinin hiçbir etki yada baskı altında kalmaksızın, hür iradesiyle serbestçe düşünebilmesiymiş. Bu çok basit bir eylem gibi görünsede aslında hiç te öyle değildir. Çünkü kişi daha doğuştan çevrenin etkisi altında kalmaya başlar. Aklını kullanarak düşünebileceği yaşa geldiğinde toplumsal dogmalar, değer yagıları, batıl inançlar, baskılar, korkular, şartlanmalar ve zaaflar çoktan zihnini esir almıştır ve bu çerçeve içinde düşünmeye zorlanır. tabiat itibarıyla düşünmek fiili hiç bir şekilde yasaklanamaz, ancak bu fiilin neticesi olan düşünceyi açıklamak yasaklanabilir. bizde bırakın düşünceyi açıklayıp açıklamamayı, iş özgürce düşünme noktasına dahi gelemiyor çoğu kez ve insanlar özgür düşünme yetilerini yitiriveriyorlar. Bir kez yitirilmiş olan özgür düşünce yeteneğini yeniden elde edebilmek de çok zordur. Üstelik bu durum insan fıtratına uygun olmadığı için sıkıntılı sonuçlar da doğurur. Çoğu kez neticesi bedensel ve ruhsal hastalıklar olarak kendini gösterir. Nihayet ortaya köleleşmiş, iradesiz, bağımlı ve her yönden hasta bir toplum çıkar.