aşık olurlar, ama erkeğe değil, erkeğin yaşattığı durumlara olurlar. tam tersi olsaydı zaten ilişkinin ilk evrelerinde deliier gibi aşık olduğunu söyleyen kadın, belli bir evreden sonra ilgiyi alâkayı kesip terketmezdi. bununla da sınırlı değil, aldatabilirler de. bu da bizlere hipergami nin varlığını bizzat kanıtlıyor.
sırf bu sebeple sığırlık yapıp da kadınlara düşmanlık beslemenize gerek yok, çünkü doğası bu. tek eşliler dedik, ama o sahip olduğu eşi, farklı erkeklerle bolca karşılaştırırlar. bunun sebebi, kadınların en iyiyi aramayı asla bırakmamalıdır. eğer o eş bu karşılaşmalardan galip gelirse, yine o seçilmeye devam edecektir. fakat dişi o eş de bazı eksiklikler sezerse, bir süre sonra lsteği dışında onu seçmemeye başlayacaktır. eksiklik derken elbette yaşattığı durumlardan bahsediyorum. durumu biraz daha açarsak ise, kadının cinsel geriliminin asla düşmediği, ve gözünün sizden başkasını görmediği anları, durumları yaşatmanız denebilir. aynı zamanda karşılaştırdığı erkeklerden daha farklı biri olmanız, ve onun bilinçaltına da eşinizin benzerinizin olmadığı mesajını vermeniz seçilmenizi devam ettirecektir. erkeğin yaşattığı durumlar eskisi gibi tatmin edici değilse, bir de üzerine karşılaştırdığı yeni erkeklerden birini de radarına alırsa, o erkeğin artık hiç şansı kalmaz. sonra olay, ilk başlarda soğuk davranmaktan tutun da, ilerleyen safhalarda ise; ben artık birlikte olmak istemiyorum , ya da ara verelim, bir süre konuşmayalım a döner. erkek de triplere girmeye başlar tabi. ne oldu da beni bu kadar severken bir anda ayrılmak istedi? diye. tabi bununla da kalmayıp kadına; sen böyle değildin, neden ama neden? gibi serzenişlerde de bulunur. bu da onun statüsünü, kadının karşısında iyice yerin dibine sokar. böylelikle de hiç şansı kalmaz.
yani aşk, kadın doğasında romantik dizilerde veya filmlerde ki gibi değil arkadaşlar. kadınların aşk hayatına karşı sergilediğiniz bakışaçısının parazigmasını mutlaka değiştirin. farklı persfektiften bakmayı öğrenin, dizilere filmlere manipüle olmayın.