700 gr peynir 100 lira olmuş ise (istanbul da gerçek peynir yemek isteyenler için) yine de ucuz.
rahmetli kayınpeder hayvancılık (erzincan) yapıyordu. kaynana kayınbaba 2 sene içinde öldü. erzincan da olan miras için (istanbul da kurtuluş-şişli de bina vs kaldı söylemesi ayıp) memleketine giden eşim bu yaz bir kilo tulum peynirine 160 lira vermiş.
köyler de kasabalar da artık manav market arabaları satış yapıyor. yumurta bile çoğu yerde bulunmuyor.
ülke de üretimin damına koymuşlar.
üretim öldü, fiyatlar patladı, artık köyler şehirden daha pahalı oldu; eskiden parası olan şehirde yaşardı, parası geliri az olan köyde yaşardı. şimdi tam tersi durum ve bundan en çok zarar gören ve ağlayan kesim bu sistemi oylarıyla yaratan destekleyen, ucuz ekmek kuyruğunda ucuz sebze meyve kuyruğunda bekleyen kesim.
özellikle gıda da para fiyat umurumda değil ve alamayan yiyemeyenler de umurumda değil ki bu sistemi onlar yarattı ve var ediyor. benim tek derdim sağlıklı organik ürün bulamamak., eleştirim bunun için.
çoğu market artık gıdanın sağlıklı organik olmasına değil de ucuz olmasına dikkat ettiği için tedarikçi üretici tüketici satıcı artık sağlıksız gıdalara yöneliyor.
pahalılık yüzünden tercih edilen, 3-5 kuruş daha ucuz diye alınan tüketilen sağlıksız yapay inorganik gıdalar yüzünden dengeli ve sağlıklı beslenemeyen insanlar yüzünden b3-6-12, d vitamini, c vitamini, çinko, demir vb vitamin mineral takviyesi alan insanların ülkesi olduk.
toplumda kansızlık had safhada, inanın açlıktan ölen afrika insanları seviyesinde vitamin mineral eksikliği çeken en az 70 milyon insan var.
okullar da öğretim çoğında ki çocuklarda ve gelişim çağında ki çocuklarda durumu anlasanız oturup ağlarsınız.
eğitim hayatında okuduğunu anlamayan öğrenci sayısı en az %50. bunun nedeni eğitim öğretim sistemi müfredatı değil. dengeli sağlık beslenemeyen yeterli vitamin mineral alamayan hamilelik döneminde anne bebek ve doğum sonrası çocuklarda beyin yeteri kadar gelişemiyor.
örn: sokakta zamları imamoğlu yapıyor, gılıjdaroğlu yapıyor, dünya bizi kıskanıyor, ekonomi çok iyi diyen insanların geneli (istisnalar kaideyi bozmaz) gelişmeyen yeterli vitamin mineral alımı yapamayan insanların hezeyanı.
anne karnında ki cenin olmaktan mezara girene kadar yaşamınızda beyni destekleyecek ve besleyecek besinleri sıralasam ve sokağa çıkıp "bu besinleri alıp yiyor musunuz, düzenli tüketiyor musunuz?" diye sormayı bırakın, doğru pişirme, tüketme tekniğini insanlara sorsanız 100 kişiden anca 2-3 tanesi bilir.
artık insanlar hangi et hayvanın neresinden çıkar, hangi et de yağ oranı ne kadar, hangi et nasıl pişirilir, hangi et ne zaman yenir, hangi et hangi sebze ile yenir insanlar unuttu (balık da öğle) bilmiyor.
hekim arkadaşım hastasına kan demir eksikliği için ilaç yazıyor. emilimi artırmak için taze sıkılmış bir bardak portakal veya greyfurt suyu içmesini tavsiye ediyor (unutmadan; özellikle greyfurt suyu ilaç alımında zararlıdır ama kansızlık da et balık tüketiminde örn: et balık da b vitaminlerin hızlı ve daha fazla emilimi için yanında mevsim sebzeleri ile c vitamini açısından portakal greyfurt suyu önerilir. kansızlık demir eksikliği riski olan bundan rahatsızlık duyanlar asla et balık tüketirken ayran yoğurt peynir vb süt ürünleri tüketmemeleri tavsiye edilir. tabi ki doktorunuza danışarak, bir sindirim, dolaşım kanama riski açısından) portakal greyfurt tavsiyesini duyan hasta bu mevsimde taze sıkılmış portakal greyfurt suyunu nereden bulacağız doktor bey diyor.
gerçekten, türkiyenin sorunu artık akp chp siyaset ekonomi falan değil.
şu an türkiyenin sorunu açlık.
önümüzde ki 10 yıl içinde en az 25 milyon insan extra yük olarak sağlık sistemine kronik beyin(zeka) kalp dolaşım sindirim gelişim bozukluğu rahatsızlığı çekiyor olarak sosyal güvenliğe negatif etki yapacak.