dudaklarında kıvranan tebessüm, gecenin ayazını dansa kaldıran sessiz bir bıçak ucu gibiydi.. valentin, gözleri etraftaki gölgeleri yarıp geçen, karşısındakinin ruhunu demir pençelerle kavrayan savaş büyücüsü Falez'in karşısında nezaketle eğildi ve ay ışığını emip kendi teninin soğukluğuna katıyormuş izlenimi veren elini öptü zarif bir reveransla.. ve neden sonra konuşabildi..
-büyü kullanıcısı olduğunuzu anlamak için ellerinizden alev topları çıkarmanızı görmem gerekmiyordu hanımım..bakışlarınızın parıltısı, yer yüzünün kalbinde dolanan saf enerjiden de büyüleyici..ve sesiniz, cezbedici bir melodi.. *