ajitasyon olsun diye değil çocukken hiç satın alınmış oyuncağım olmadığı için kendi imalatımız olan oyuncaklardır.
misal marangozdan dilenip aldığımız dikdörtgen suntanın üzerine en ince çivilerden çakıp yaptığımız ve en küçük madeni para ile parmak vuruşlu maç yaptığımız tahta. tahta evet zorunuza gitmesin. veya sokaktan topladığımız o zamanın meşhur kolası olan rc şişe kolanın kapaklarının içine doldurduğumuz cam macunlu aparatlar. sokağın başındaki kaldırımdan başlar 3 er vuruş yaparak sokağın sonundaki son kaldırıma kim düşürmeden önce gidecek diye kapışırdık akşama kadar.
benim bir de o zamanlar maddi durumu iyi olan bir akrabamızın benle yaşıt çocuklarına aldıkları sarı voltranımsı bir robot vardı onu bu yaşıma geldim hala unutamadım. eleman oynuyordu gözümüzün önünde utandığımızdan isteyemiyorduk civu civuuuu diye efekt yapıp kollarını bacaklarını hareket ettiriyordu. pilli bir şeydi çalıştırdığı zaman hipnotize olmuş gibi yarım saat izliyorduk dana gibi.