1999'da ki türkiye 2023'de ki türkiye düşünülürse...
keşke 1999'da ki türkiye de olsaydık.
bunu neden mi dedim?
yanan ormanlara bakın, yaşanan sellere bakın, yaşadığımız corona salgınında ki politikalara uygulamalara müdahalelere bakın...
yaşanacak istanbul depreminde bir sınavı bile yapamayan devlet-kamu yönetimi sizce nasıl bir performans gösterecek?
hatırlayın, polat tower yangınını. oradaydım ve yangını gördüm. yangına müdahale edilemedi, dış kaplamalar yandı ve binanın dış cephesinde yanacak bir materyal kalmadığı için yangın kendiliğinden söndü, yani söndürülmedi-yangın söndürelemedi.
türkiye de istanbul da deprem yönetmeliği var. bu deprem yönetmeliğine göre yapılan her bina en fazla 20 kat ve 60 metre yüksekliğinde olmalı.
daha fazla yüksek katlı binalar yapılması için yüksek katlı gökdelen yönetmeliği olması lazım.
böyle yönetmelik var mı?
yok!
peki, bizim gökdelene boğduğumuz yüksek katlı binalarla donattığımız istanbul da 2016 dan önce yapılan gökdelenler 20 kat dan fazla yüksek katlı binalar deprem yönetmeliğine göre mi yapıldı?
hayır!
çünkü; deprem yönetmeliğine göre 20 kat dan daha fazla bina yapamazsınız.
yapsanız bile bu binalara iskan kullanım izini tapu veremezsiniz, elektrik su doğalgaz vb abonelikleri açamazsınız. tv de reklam kampanya vb yapamazsınız, bu yapıların finansmanı için kredi verilemez, teminat gösterilemez.
tabi ki hukuk devletinde...
hadi bakalım, özel izinlerle, yasaları kanunları yönetmelikleri sanki bedeninize bol gelen elbiseyi yaptırır gibi değiştirerek (2015 den sonra ki yapılanlar) bu binaları yaptınız.
peki, günümüzde bütün dünyada var olan yetkin mühendislik (mesleki yeterlilik) sistemini inşaat mühendisliği alanında uygulayarak bu yapıları yetkin mühendislik denetimi yapacak bir kontrol denetleme mekanizmanız var mı?
o'da yok.