hz davud

entry57 galeri
    50.
  1. ibrânîce’de “en çok sevilen kişi, göz bebeği” anlamına gelen bu ismin Kitâb-ı Mukaddes’te Dâvid veya Dâvîd şeklinde geçtiği ve sadece Hz. Dâvûd’a ad olarak verildiği görülmektedir.

    Kur’ân-ı Kerîm’de, Câlût’u öldürmesinden sonra Dâvûd’a hem hükümdarlık hem de hikmet (nübüvvet) verildiği bildirilir (el-Bakara 2/251). isrâiloğulları’nın tarihinde peygamberlikle hükümdarlık ilk defa Hz. Dâvûd’un şahsında bir araya gelmiştir (ibn Kesîr, Ḳıṣaṣü’l-enbiyâʾ, s. 248). Hz. Dâvûd’un Kur’an’da belirtilen özelliklerini şu şekilde sıralamak mümkündür: Demiri işleyip zırh yapması. Allah, isrâiloğulları’nı savaşın şiddetinden korumak için Hz. Dâvûd’a zırh yapmayı öğretmiş, demiri yumuşatmak suretiyle ustaca işlenmiş geniş zırhlar yapmasını bildirmiştir (el-Enbiyâ 21/80; Sebe’ 34/10-11). islâmî kaynaklarda, Hz. Dâvûd’un hükümdar olduktan sonra tebdilikıyafet ederek halkın arasına karıştığı, hükümdarın ve devletin icraatı hakkında onların düşüncelerini öğrendiği nakledilir. Bir defasında insan suretine girmiş bir melek, Dâvûd’un hem kendisi hem de ümmeti için hayırlı bir insan olduğunu, ancak kendisinin ve ev halkının geçimini devlet hazinesinden karşıladığını söyleyince Dâvûd Allah’a yalvararak geçimini temin edecek bir kazanç yolu ihsan etmesini dilemiş, bunun üzerine kendisine zırh yapma sanatı öğretilmiştir. Rivayete göre zırh yapıp giyen ilk kişi odur. Hz. Peygamber bir hadisinde, “insanın yediğinin en güzeli kendi kazandığıdır. Allah’ın nebîsi Dâvûd kendi elinin emeğinden başkasını yemezdi” demiştir (Buhârî, “Büyûʿ”, 15).
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük