Ebû Yahyâ Suheyb ibni Sinân’dan (ra) rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Mü’minin durumu gıpta ve hayranlığa değer. Çünkü her hâli kendisi için bir hayır sebebidir. Böylesi bir özellik sadece mü’minde vardır: Sevinecek olsa, şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir belâ gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayır olur.” (Müslim, Zühd, 64)
inanmayanlar için her şey tam tersidir. Bir şeyden mutlu olsa bile onun geçici olduğunu düşünerek üzülür. Zenginse o zenginliğin kaybolacağını; gençlikse, yaşlanacağını düşünür.
Hz. Ali (r.a.)’nin inanmayan bir komşusu vardı. Ona ''Allah'a, ahirete inanıyorsunuz. Peki ya yoksa?” demiş. Hz. Ali (r.a.) ise '“Eğer senin dediğin doğru ise hepimiz kurtuluruz. Fakat eğer benim dediğim doğru ise, o takdirde ben kurtulurum, ama sen helak olursun.” der.