birleşmiş milletlerin barış askerleri nöbet tutarken; işgalci, faşist, terörist, diktatör or*spu çocuğu radko mladic; 8372 bosnalıyı soykırmış, canice katletmiştir.
profesyonel orduyu ve bazen bireysel silahlanmayı bu yüzden savunuyorum.
rusya-ukrayna savaşında da gördük bunu.
savaşla alakası olmayan masum savunmasız güçsüz insanlar katledildi.
"zaruri olmadıkça savaş bir cinayettir". -mustafa kemal atatürk.
"savaşları dövüşemeyecek kadar korkak olan, bu yüzden de kendileri adına dövüşmek için dünyanın gençlerini cepheye süren hırsızlar çıkarır"
-emma goldman.
"çocukları küçük kurşunla öldürürler değil mi anne" sözünü duyunca kanım dondu ve insanlıktan, dünyadan iğrendim ve utandım. ve tüm katil, faşist, terörist diktatörlere bir kez daha ana avrat sövdüm.
işgalci, sömürgeci, faşist, terörist, gerici, katil diktatörler en medeni, yaşanabilir yeri bile en yaşanmaz yer haline getirebilir.
en medeni, modern coğrafya denilen batıda, avrupa'da bile ortaçağ'da bile olmayacak vahşet ve iğrençlikler olduysa, faşist, gerici, terörist ve diktatörlerin insanlığın ve dünyanın en büyük kanseri olduğunu, bu hastalıklı insanların biatçıları ve destekçilerinin dünyayı cehennem yaptıklarını, hele ortadoğu bataklığında hiç nefes alınmaz olduğunu bir kez daha anladım.
devletler halka, insanlara hizmet, güvenlik, temel ihtiyaçları karşılamak için icat edilmiş bir araçtır.
ama bu aracın başına, tarih boyunca hep açgözlü, vicdansız, tımarhaneye yatırılması gereken ruh hastalarının geçme talihsizliği olunca, hep savaşlar, bombalar, insanlık suçları işlenmiştir.
başka galaksilerdeki yaşam belirtisi olan gezegenlere yolculuk mu yapsak diyorum ama daha binlerce, milyonlarca sene var belki de buna.
hadi ben gittim diyelim, geriye kalan dünyadaki masum ve savunmasız insanlar ne olacak?
ilk önce dünya'ya ve insanlığa sahip çıkın!!!
