intiharı, felsefi bir soru olarak gündeme getiren filozof ya da düşünürdür. felsefesinin izleri çoğunlukla edebi eserlerinde sürülür, birçok varoluşçu için geçerlidir bu. bununla birlikte "sisifos söyleni" başta olmak üzere kurmaca olmayan felsefi eserleri de onun düşüncelerini anlamakta belirleyici bir rol üstlenir. kalıp bilgilerle yaklaşıldığında onu bir "nihilist" addetmek kolay olacaktır, ne var ki kendisi nihilizmle tam bir karşıtlık içindedir, yalnız sisifos söyleni okunduğunda bile anlaşılabilecektir bu. sisifos söyleni, "gerçekten önemli olan bir tek felsefe sorunu vardır, intihar" diye başlar. felsefeye kafa yormayıp aforizma savuşturanlar, camus'nün bu başlangıç cümlesini kendilerinin uydurduğu bir yanıtla bütün felsefesine giydirirler. camus, sanki hayatta yalnız intiharı düşünmeyi ve nihayetinde de intihar etmeyi salık veriyor gibi gözükür, onların gözünde. bu yüzden de hayatı olumsuzladığı ve nihilist olduğu sanılır. halbuki camus, sisifos söylenine konu olan sisifos'u bir "kahraman" olarak görür, çünkü sisifos, tanrı(lar) tarafından ona kesilen cezasının bütün o anlamsızlığına rağmen, kayayı zirveye çıkarmaya çalışmaktan vazgeçmez. insan, hayatın anlamsızlığına rağmen sisifos gibi direnmeyi seçmelidir. intihar, anlamsız bir hayatın gündeme getirdiği bir sorudur. evet, hayat kendinde anlamsızdır (bir başka filozofun ağzından: "varoluş, özden önce gelir." bu öz, anlamdır esasen). ancak direniş, anlamı yaratmakla kurulur. anlamsız olan hayatta kendi hakikatini yaratmak.
"ama durmak kötü, bir tek görüş açısıyla yetinmek, tüm tinsel güçlerin belki de en etkilisi olan çelişkiden yoksun kalmaksa zordur. yukarıda söylenenler bir düşünce biçimini tanımlıyor yalnızca. şimdi yaşamak söz konusu."
camus, sisifos söyleni, s. 78