artık komplo teorilerinin öngörülen durumları örtülemek için bizzat komplo teorisine konu olanlar tarafından üretildiğine inanmamı sağlayan öngörüdür. açmak gerekirse tarımda kıtlığın yaşanacağı yönündeki öngörü yeni değil, son birkaç yıldır artan bir vurguyla birlikte yaklaşık 10 yıllık bir geçmişe sahip. çünkü dünya nüfusunun ve beraberindeki tüketimin katlanarak artması, buna karşın tarım alanlarının emlake ve sanayiye kurban edilmesi bir kıtlığı da beraberinde getirecekti. bu kıtlıktan zarar görenlerse kuşkusuz bugün türkiye'de hızla dünyada ise nispeten yavaşça eriyen orta sınıf ve alt sınıf olacak. çünkü neoliberal sistem insanı dar bir apartman dairesine tıktı, topraktan da alıkoydu. (toprak derken "oh be toprak kokusu" muhabbetini kastetmiyorum, bahçede üç beş meyveni sebzeni yetiştirebilmeni kastediyorum) pandemide tuvalet kağıdına dek panikle yapılan neredeyse yağmaları bu sebeple gördük, birçok kişi o hayatın sığacağı söylendiği evlerde psikolojik sorunlarla baş etti. veganizm, sjw, gdo'cu düşüncelerle kol kola girenler, bu kıtlıkta ideolojilerini tatbik edebilecek bir zemin bulacak. ancak bunu bir komplo teorisine dönüştürürseler karikatürize ederek çıkarlarını gölgeleyebilecekler.
belki ben de şimdi bir komplo teorisi bataklığına savruldum ama komplo teorisi tam da bu değil mi: yanlışlanamazlık...
