Mezarlık, dayımın en çok ziyaret ettiği mekanlardan biriydi. Hiç Evlenmemiş biri olarak, ilgisini biraz da merhum insanlara ayırırdı. iki dedemi, eskiden birlikte çalıştığı insanları, eniştesini, dayısını ve eşini, hatta arkadaşının babasını bile ziyaret ederdi. Mezarları sular, kurumuş otları ayıklar, hepsine dua ederdi.
Yazın güneş tam doğmadan uyanır, şapkasını başına vurur, öğle olmadan da mezar ziyaretinden dönerdi birkaç yıl öncesine kadar.
Bu yıl kendisini de buraya uğurladık.