Hemen öyle küçümsemeyin lan, doblo çok güzel bir araç.
Bir kere geniş ferah, diğer arabalarda elinde küçük su olsa mala bağlıyosun, doblo’nun her tarafında bi gözdür, raftır, terektir var yani.
Ya ben senin o sürgülü kapıların için kurşun atar kurşun yerim şapşik, Japon arabaları ki genelde alçaktır ve hepsinin sağ kapılarının altı kaldırıma oturmuştur, lan söyletmeyin beni bu memlekette yıllardır honda civic’in arka koltuğuna soldan binerler, sağ öne oturacak en kıdemli arkadaş da artık yarı seyir halindeyken götünü atar içeri, zaten bir dobloda beni en çok cezbeden bu oldu.
Amortisörleri lan amortisörleri, çok tatlı bi arka amortisörü var öyle lıps diye belli belirsiz geçiyo kasislerden, oğlum ben diğer arabalarda kaç arkadaşımın böbreğinde taş olduğunu kasisten geçerken hıağğğğ ananske deyince farkettim lan. Doblonun arka koltuğu candır, e klass mercedes’ten Daha fazla diz mesafesi sunar.
Aynaları la aynaları, senden gayrı bi dörttekerlinin aynasına panoramik diyenin götünü avuçlarım, misal geçen hatay’a Gittik, aynanın biri şam’a Biri Halep’e bakıyor, öyle bi fevkalade geri görüş açısı var.
Liseliler bilmez, eskiden 1.9 jtd doblolar vardı. Köppek gibi giderdi lan onlar, ahey ahey!
Özet; her sene muayene sıkıntısı olmasın, radar derdi olmasın doblo’dan başka bi arabaya binersem picim öyle de net konuşuyorum.