Türk Ceza Kanunu 25. Madde Meşru müdafaa konusunu düzenler. Meşru müdafaa sadece kişinin kendisine yönelik değil, yanında vukkubulan herhangi bir kişiye karşı da yapılabilir.
Meşru Müdafaada Savunmaya Dair Şartlar:
Meşru Müdafaa için Savunma Zorunlu Olmalıdır: Saldırıdan savunma yapmadan başka bir şekilde kurtulmak mümkünse, fail meşru müdafaa hükümlerinden yararlanamaz.
Meşru Savunma Saldırana Karşı Yapılmalıdır: Fail, saldırıyı yapan kişiye karşı meşru savunmada bulunabilir.
Meşru Müdafaada Saldırı ile Savunma Orantılı Olmalıdır: Saldırı ile savunma orantılı olmadığı takdirde meşru müdafaa hükümleri uygulanmaz. Savunmada aşırıya kaçılması halinde fail ya haksız tahrik hükümlerinden ya da meşru savunmada sınırın aşılması hükümlerinden yararlanabilir. Örneğin, kendisine yumruk atan birini silahla vurup öldüren kişi meşru müdafaa şartları gerçekleşmediği için yalnızca haksız tahrik indiriminden yararlanabilir.
Meşru müdafaa, faile yapılan saldırıyla aynı zamanda yapılmalıdır. Savunma ile saldırı aynı zamanda gerçekleşmemişse meşru savunma hükümleri uygulanamaz.
Öldürülen Özgür Duran'ın üzerinde bıçak ya da herhangi bir silah yoktu. Bu durumda meşru müdafaadan söz edilemez.
Ne olmuştu?
Olay 5 Şubat 2020'de Konya'nın Kosova Mahallesi'nde bir parkta gerçekleşti. Kadir Şeker tartışma sesleri duydu ve Ayşe Dırla'nın şiddet gördüğünü düşünerek buna engel olmaya çalıştı.
Şeker'in aktardığına göre Duran ve Şeker arasında yaşanan kavgada Şeker, üzerindeki bıçağı çıkardı. Boğuşma sırasında bıçak Özgür Duran'ın kalbine saplandı.
Şeker'e "kasten adam öldürme" suçundan açılan ve Ekim 2020'de 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada ömür boyu hapis cezası kararı verilmiş; bu ceza, suçun "haksız tahrik" altında işlendiği gerekçesiyle önce 15 yıla, ardından duruşmadaki iyi hali göz önünde bulundurularak 12,5 yıla indirilmişti.
