"Cani ve kuduruk barbar Kürtler yabani keçiler gibi dağlarda yaşarlar. Vücutları iri ve boylu posludurlar. Saçları uzun ve yarı çıplaktırlar. Müslüman olmalarına rağmen insanları soymaktan ve onları katletmekten çekinmezler. Onların sözüne güvenilmez çünkü cinayet, hıyanet ve soygunculuk onlarda yaygındır." (Ricoldus de Monte Crucis, Doğu Seyahatnamesi: Bir Dominikan Keşişinin Anadolu ve Ortadoğu Yolculuğu 1289-1291, çev. Ahmet Deniz Altunbaş, Kronik Kitap, istanbul 2018, s. 63-65.)
2-) ibn-i Cübeyr(1145-1217)'e göre;
"Kürtler; Musul, Nasibin ve Dineysar kentlerini çevrelemektedir ve arada oralara saldırılar düzenlemektedir. Yol kesip yolcuları soyarlar. Humus şehrindeki çarşıların cansız olması ve alışverişteki durgunluk; Kürtlerin varlığından dolayıdır." (ibni Cübeyr, Endülüsten Kutsal Topraklara, çev. ismail Güler, Selenge Yay., istanbul 2008, s. 176, 189.)
3-) Josaphat Barbaro(1413-1494)'ya göre;
"Kürtler Zağros dağlarında yaşar. Merhametsizler. Geçen kervanları soyarlar. 1474'te müellifin kafilesine saldırmışlar ve birçok kişiyi öldürüp soymuşlardır." (Josaphat Barbaro, Anadolu'ya ve iran'a Seyahat, çev. Tufan Gündüz, Yeditepe Yay., istanbul 2016, s. 55.)
4-) ibn Battûta(1304-1368)'ya göre;
"Acem Irak'ındaki köylerde oturan Kürtler bulunur. Yolculara zaviyelerde ekmek, et ve helva verirler." (ibn Battûta, ibn Battûta Seyahatnamesi, çev. A. Sait Aykut, Yapı Kredi Yay., istanbul 2016, s. 190)
5-) ibn Havkal(X. Yüzyıl)'a göre;
"Halkının çoğunu Arapların oluşturduğu Musul'da çeşitli Kürt kabileleri bulunur. Suku'l-Ahad denilen çarşıya Kürtler gelerek alışveriş yaparlar. el-Cezire bölgesi ve Azerbaycan'da bazı Kürt kabileleri kışlarlar. Tekrit, Deskere ve Vasıt arasındakş Kürtler hayvanlarını otlatırlar. Fars bölgesinde oturan Kürtlerin sayısı tahminen 500 bindir. Göçebedirler ve onlardan köle, çoban elde edilir. Paralı asker olarak kullanılırlar. Sıcak yerlerde otururlar. Çok miktarda silah, asker ve hayvana sahipler. Koyun ve at yetiştirirler. Develeri azdır. Zenginler. Kirman dağlarında oturan Kürt kabileleri paralı asker olarak Sultan'a hizmet eder ve yol keserek yolcuları soyarlar. Kimi Kürtler ise barışseverdir yani zararsızdır." (ibn Havkal, 10. Asırda islâm Coğrafyası, çev. Ramazan Şeşen, Yeditepe Yay., istanbul 2014, s. 180-181, 191, 204, 210, 214, 218, 244-245.)
6-) Mesûdî(893-956)'ye göre;
"Kürtler şartların zorlaması nedeniyle dağlara ve vadilere çekildiler. Her bir aşiret değişik bir Kürtçe konuşmaya başladı. Farslar şehirlerde otururken onlar soyutlandılar. Musul ve Cudi Dağı civarında kümelendiler. Efsaneye göre Süleyman peygamberin mülkünü çalan münafık şeytanlar onun cariyeleriyle ilişkiye girmişler ve şeytandan hamile kalan cariyeler Süleyman peygamberin emriyle dağlara sürülmüştür. Bunlardan da Kürtler meydana gelmiştir. (Mesûdî, Murûc ez-Zeheb, çev. Ahsen Batur, Selenge Yay., istanbul 2014, s. 294-296.) Farslara göre Kürtler kendileriyle akrabadır. Kürtlerin bazıları ise kendilerini Arap görürler." (Mesûdî, Kitâbû't-Tenbih ve'l-işraf, çev. Ramazan Şeşen, Bilge kültür Sanat, istanbul 2018, s. 73-74.)