genellikle ekonomik büyümenin yavaşladığı, hatta durduğu dönemlerde uygulanan riskli bir politikadır.
burada temel mantık şudur:
çeşitli nedenlerden dolayı azalan toplam tüketim ve buna bağlı olarak toplam yatırım miktarını arttırmak için kamu harcamaları kısılır ve kamu harcamalarından kısılan bu para vergi indirimi yoluyla piyasaya sürülmüş olur. amaç tüketicinin ve yatırımcının gelirini reel olarak arttırmak ve bu artışın bir sonucu olarak uzun vadede toplam tüketim ve toplam yatırımı arttırmaktır.
ancak buraya kadar kusursuz bir mali politika gibi görünen bu uygulama aslında büyük bir risk unsurunu da bünyesinde barındırmaktadır. bu ekonomideki bireylerin gelirlerinde meydana gelen artışa ne kadar duyarlı oldukları; başka bir değişle gelirlerinde meydana gelen artışın ne kadarını harcamaya, ne kadarını tasarrufa ayırdıkları, bu mali politikanın işleyişi açısından son derece önemlidir.
zira vergi indirimi olarak piyasaya sürülen para, toplam yatırım miktarında beklenen oranda bir atışa neden olmazsa kısa dönemde artan cari açık uzun vadede finanse edilemez bir hale gelip söz konusu ekonomiyi bir krize sürükleyebilir.
bu mali politika genelde tüketime meyilli toplumlarda sıkça uygulanmaktadır. ancak tarihte benzer uygulamaların gerekli ön analizler yapılmadan uygulamaya konulmasının, ciddi ekonomik krizlere neden olduğu da görülmüştür.
özellikle 1970'lerin sonuna doğru ingiltere'de iktidar olan margaret thatcher* hükümeti o dönemde ciddi bir durgunluk içinde olan ingiliz ekonomisini benzer bir uygulamayla kurtarmaya çalışmış ancak durumu daha vahim hale getirmiştir.