yemin ediyorum, bakın kuran çarpsın gerçek. bir katille tanışmışlıgım var zamanında. çok uzak tarih değil bu yıl oldu. bakın ben okulu bitirmeme 1 yıl kaldı. bu yüzden tabi hazırlık için derslere gidiyoruz başka hocalara falan anlarsınız ya. bakın nisan ayı olması lazım. bu yıl. tekrar ediyorum harbiden gerçek.
ben biraz kötü hissediyordum, psikolojik çöküşteydim hatta ailem psikologa bile göndermişlerdi beni birkaç seanslık. sabah saat 9 falan olması gerekiyor, ben kalktım parka gittim. oturdum orda ne bileyim gelen geçeni seyrettim, bu arada daha 16 yaşıma gelmeme birkaç gün ya da birkaç hafta falan vardı, 15 yaşındaydım yani.
neyse sonra bir adam geldi. 176 boylarında falan muhtemelen. düzgün bir burna sahip, saçı sakalı beyazlamış ama hafif sarı saç telleri hala bulunan yani sarışın oldugu belli olan bir adam. ağzında sigara, oturdu yanıma. ama bakın adam sigara içiyor ya, bitiyor tekrar içiyor hemen. bitiyor tekrar içiyor öyle. ve içtiği içki alkol müydü enerji içeceği miydi tam hatırlamıyorum. görseniz 50 vardır yaşı dersiniz ama yok annemden küçük. yani yaşını hatırlamıyorum ama böyle 80lerin başlarında doğmuştu yani 45 yaşından küçük bir adam. ama görseniz yaşlı dersiniz.
boğuk bir ses tonu vardı başladı konuşmaya. konuştu, güldü, konuştu, güldü. ben anlamadım nolup ne bittigini. konuşuyor kendi kendine anı anlatıyor falan. buralar çok değişmiş, burası böyle değildi, şu karşıdaki bina böyle değildi diyen bir adam. benim annem bu parkta bulunan büyük bir şirkette çalışıyor yani o parka gelen herkes orayı bilir. annemin çalıştıgı yeri sordu dedim orası neresi dedi. yani orasını bilmemesi için burda yaşamıyor olması lazım. ama burda yaşadıgını söylüyor.
değişik ve çok rahat bir adam. söyledigine göre gençliginde aşırı çapkınmış. 14 şubatta bi o kıza gider, sonra başka kıza falan. anılarını hatırlıyorum fakat şimdi detaylıca anlatmayacagım. ayrıca ruscası da vardı, çocukluktan beri bildigini söyledi.
ben en sonunda merakıma yenik düşüp, "siz nerdeydiniz?" diye sordum. tam hatırlamıyorum neden ama aldım bıçagı şerefsizin tekine sapladım içeri düştüm dedi. ama nedenini hatırlamıyorum. yani adam, birini öldürmüş ve yıllardır içerdeymiş. çıktıgında evi bile yoktu benimleyken. ben çok korktum doğal olarak. ama 2-3 dkda korkumu yendim. yani bu adam katilse, yani gene öldürmek istiyorsa beni de kesin bırakmaz yani. o yüzden konuşmaya sohbet etmeye devam ettim. anılarını burda detaylı anlatmıcam.
karısı varmış, fakat boşanmışlar. çocugu var yıllardır görmüyor tabi hiçbirini. şuan ilişki için genç bir kız ve bir de yaşamaya ev aradıgını söyledi.
adam, 20lerinde hapse giriyor, yıllarca hapiste kalıyor, sonra başkente götürülüyor. başkentte ev hapsinde kalıyor. cezası bitince de çıkıp buralara dönüyor.
ben hapishaneyi böyle bilmezdim ama adam diyor ki, hapishanede g.tü kollamak lazım diyor. ben bunu dizi filmlerde geçen hikaye sanıyordum. ama adam diyor ki burda seni biri sevmezse bittin demektir. benim yatağımın altında bile fazlaca aletler falan bulunurdu kendimi savunmam için falan dedi.
adamla 2-3 saat konuştuk, gezdik, çay bile ısmarladı bana. canın bişeyler çekiyorsa alabilirim falan dedi. ben uyuşturucu satıcılarıyla çok mücadele ettim, benden korkarlardı, gençleri bundan korumaya çalıştım, asla sigara, alkol falan kullanma ben zamanında hata yaptım bunlara başlayarak falan diye öğüt nasihat de verdi.
ve bu olaydan o kadar etkilendim ki, gece gündüz hep parka gidip adamı aradım bir daha görmek için. ama hiç göremedim daha sonra. hatta sabah 9da gidip orda oturuyordum adamı görebilmek için. bir daha göremedim ama gerçekten çok iyi adamdı. oturup sohbet ettigim "katil", birçok insandan daha samimiydi.