Kainatta mükemmel bir dengenin, harikulade bir ölçünün ve çok ince bir dağıtım mekanizmasının işlediğine, bütün fen ilimleri şahittir.
Mesela; güneş ve onun yörüngesinde dönen gezegenler, öyle bir ince hesap ve ölçü içinde dönüyorlar ki, zerre miktar o ölçünün dışına çıksa, bütün kainatın nizamı ve sistemi yerle yeksen olacak. Hatta dünyanın güneşe karşı bir derece ile duruşundan mevsimler oluşuyor. O dereceden milim sapsa mevsimler oluşamıyor.
insan şu kainatın küçük bir misali, geniş bir modeli olmasından, insanın vücudunda da öyle bir gelir gider dengesi vardır ki, bu denge bozulduğunda insan hayatı söner. Yani kainat üstünde görünen denge, ölçü ve dağıtım mekanizması, aynı şekilde insanda da vardır. insanın yemek yemesi vücudun bir geliri iken, o yemeği enerji olarak vücutta kullanılması bir giderdir.
insanların doğumları gelir, ölümleri bir giderdir. Bu doğum ve ölümler şayet bir denge ve hesap içinde olmaz ise, dünyanın dengesi ve intizamı bozulur. Askeri kışlada asker alımları ve teskereleri nasıl bir hesap ve denge içinde ise, dünyadaki canlıların doğum ve ölümleri de bir ince hesap ve denge üzerinedir.
Yağmurların yağması, sular açısından bir gelir iken, suların tüketilmesi de bir giderdir. ikisi arasında bir denge gözetilmez ise, dünyada yaşam kalmaz.
Mesela; sürekli yağmur yağsa, ama gider biraz az olsa, belli bir süre sonra dünya sular altında kalır. Demek suların gelir ve gider dengesi hesap edilip gözetiliyor. Böyle örnekleri çoğaltmak mümkündür.