cin

entry593 galeri video5
    571.
  1. Cinler bir cins ateşten yaratılmış olup, dünyanın insandan sonra en mühim sakinleridir. Akıl ve şuur sâhibi olup pek çok şer ve isyan yapabildikleri gibi "peygamberlerin ve semâvî kitabların irşadlarıyla" insana yetişememekle beraber, terakki edip yüksek kemâlatlara çıkabilen mahlukturlar. insanlar gibi dinin kendilerine dönük emirlerini yapmakla ve yasaklarından kaçınmakla yükümlüdürler. Kıyamet ve haşirden sonra cinlerden de dünya imtihanını kazananlar cennete, kaybedenler cehenneme girecektir.

    Kâinat ve içindeki bütün varlıklar hakkında, en birinci söz söyleme hakkı; onların yaratıcısı ve mâliki olan Allah’a aittir... Çünki "Yapan bilir, öyleyse bilen konuşur." bir kaidedir. Cinlerin varlığını da, evvelâ; Kur'an-ı Kerim'den öğreniyoruz. Ayrıca Peygamberimiz Resul-ü Ekrem (asv)'den gelen sahih rivayetler ve ashabının cinleri görmesi ve görüşmesi hâdiseleri de pek çoktur.

    Cinlerin pek çok cinsleri vardır. Bunlar lâtif yaratıklar oldukları için gaybî haberler getirmekte kullanılabilirler. Fakat Hazret-i Peygamber (asv)'den sonra cinlerin gaybî âlemden haber hırsızlamaları Cenab-ı Hak tarafından menedilmiştir. Cinlerin, kötülüğe sevkedenlerine şeytan-ı cinnî de denilir.

    "Cinler genellikle tek başına kalan ve bünyesi uygun olan, vücudunda açık menfez bulunan insanları korkuturlar. insanlara ürperti, vesvese, heyecan, asabiyet, telaş gibi hisler verirler. Asr-ı saadette cinler maddi olarak da saldırı yapabiliyordu. Hz. Ali (r.a.) Celcelutiye'de kendine hüddam olan ifritler vasıtasıyla, namaz kılarken kafir cinlerin veya düşmanlarının taarruzundan korunuyordu. Veya hz. Peygamber, beyt-ül mal'dan hırsızlık yapan bir cini direğe bağlıyordu. Günümüzde böyle maddi görüntü ile karşımıza çıkmıyorlar. Asr-ı saadette meydana gelen hadiseleri ve rivayetleri iyi anlamalı, iyi tabir etmeliyiz. Yoksa bir çok konuda yanılabilir, hatalı bilgilere sahip oluruz."

    "Cin, insana tasallut edince, onu korku, ürperti hisleriyle sefahat ve kötü alışkanlıklara sevk eder. Yani, sıkıntı ve korku, endişe ve ürperti ile insan ibadeti terk eder; içkiye, kötü alışkanlıklara, intihar etme duygusuna müptela olur. Böyle bir cin tasallutuna maruz kalan kişiler, eğer iyi niyetli, ihlaslı ve metafizik aleme kabiliyeti olan kişilere rast gelirse, Allah'ın (c.c.) izniyle şifa bulabilir. Sadece dindar olmak yeterli değildir; bazı medyumluk kabiliyetlerinin de olması gerekir. Bu olayların hepsi ilmidir. Bu bakımdan maddi menfaat için bu işi yapmayan ilim ehlinden yardım alınabilir. Ayrıca tılsımat-ı kur'aniye, ehil kimseler vasıtasıyla cinlerin tasallutuna uğramış insanlara yardımcı olabilir."
    1 ...