iki günden beri içimden gelen istek. Oturup bir yere hüngür hüngür ağlamak, içimi boşaltmak istedim. Çok tuttum kendimi. En sonunda Kadıköy - Eminönü vapuruna bindim kafam dağılsın deniz havası alayım diye. Kulağımda kulaklık. Yeni Türkü'nün çember şarkısı geldi listeden. Süzüldü iki günden beri tuttuğum tüm yaşlar. Karaköye kadar ağladım. Karaköye gelince de hiçbir şey yokmuş gibi indim kendime bir kahve ısmarladım. Denizi seyrettim. Bazı insanlar onları üzen şeyleri paylaşamazlar, anlatamazlar, dile getiremezler birine isteseler bile. Ben de o insalardanım. Anlatamıyorum paylaşmıyorum. Hep kafamın içinde kendi kendime konuşuyorum. Elimden bir şey gelmiyor. Kitlenip kalıyorum. Şimdi de eminönü kadıköy vapurundayım. Burdan kadıköye kadar da ağlarım. Eve gidince de hiçbir şey olmamış gibi oturur gecenin bitmesini beklerim. Çok uzattım. Burayı da iyice günlük gibi kullanmaya başladım. Hadi evine the compass.