jane eyre

entry62 galeri video2
    62.
  1. hayatimda ilk kez henüz iki sene önce okudugum ve en sevdigim romanlardan birisi olmus kitap. birincisi, jane eyre'yi kendi kisiligime cok yakin hissetmem, ikincisi ise jane'in cilekes, gariban hayati ve kitap boyunca basindan gecen onca olay. kesinlikle sıkıcı olmayan bir kitap. hic beklenmedik anlarda öyle seyler oluyor, ve hikayenin olay örgüsü öyle bir degisiyor ki insan hem sasiriyor, hem de hayran kaliyor 19. yüzyilda yazilmis bir roman oldugu icin. dün charlotte bronte'nin villette romanini bitirdim, onu ise daha cok sevdim. orda yine jane eyre'e benzer bir karakterin hikayesini dinliyoruz, yine gariban, kimi kimsesi kalmamis ve tek basina hayata tutunmaya calisan genc bir kadin, ve tabi sürprizlerle dolu uzun mu uzun bir hikaye. okumamislara siddetle tavsiye ederim.

    bir de jane eyre ile ilgili suna deginmek istiyorum, filmlerde izledigimiz edward rochester'larin hic birinin kitaptaki anlatilan karakterle alakasi olmamasi sinirlerimi bozuyor, yani tip acisindan. bir tek ciaran hinds'da var az bucuk o anlatilan esmer, kalin kara kasli, kara gözlü, yakisikli sayilmayacak tip. Yalniz onun yüzünün cizgileri de yeterince kaba degil, hatta sevimli bile diyebiliriz. Gözleri de ela veya yesil sanirim. Yani cast ekipleri "basrol oyuncusu bu, az bucuk yakisikli olmasi lazim yoksa film tutmaz" demis sanki. michael fassbender nedir arkadas? Adam hem sarisin, hem mavi gözlü, hem uzun boylu, hem de bildigin yakisikli. toby stephens'in yüz hatlari ise fazla kibar, bir tek catik, kalin kaslari kurtariyor onu biraz.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük