yokluk

entry73 galeri
    17.
  1. en dibimde, ama nerede olduğunu bilmediğim bir yerlerde yaşatıyorum yokluğumu. soluk soluğa kalışlarımda içimdeki nefesiydi nefesimde hissettiğim. soluğuma ek, soluk -soluğa-... uyumadan önce konuşan iç sesti yokluk, yolda yürürken sohbet ederdi, dalga geçerdi benle ve güldürürdü bazen. asla doğmayacak,yaramaz çocuğumdu. şişirmezdi karnımı, midemi bulandırmazdı, başımı hiç döndürmezdi. heyecanımın nedeniydi. beni strese sokandı. "ah bir sus" derim, bakarım kendime vücudumda bir yerdeymiş gibi. yokluğum sus!
    güldüğümde çıkan ses, ağladığımdaki yaş biraz ona aitti. hepsi benim olamazdı ya!
    çıktığım yol, baktığım yer, sevdiğim adam, ailem, odam, aynadaki görüntüm biraz da onundu. paylaşırken kıskanmadım hiç çünkü bana yakın ve uzaktı. boğmuyordu beni, kafesine alıp kapağı açık bırakıyordu. sessizliği severdi, ne zaman bir boşluk bulsa hemen başlardı benle konuşmaya. üzerime atlar, boynuma sarılır, öperdi beni. yastıkla yüzümün en yakın olduğu anlar en sevdiği zaman dilimi olmalıydı ki beni uyutmazdı. sütünü verir onu mayıştırırdım. sabahları sinirli olurdu biraz. huyuydu sağdan kalkmak, değiş dedim dinlemedi. başına buyruktu, ukalaydı...
    gözüm her daldığında, düşüncelere dalıp üzüldüğüm anlarda gıdıklayarak uyarırdı beni. beni kıskanmaz sevdiğimi severdi. yorulduğumda sustu çabuk uyudu. işte usluydu... öyle ki yeni olana "varım" dedik birlikte. şimdi sarıldı bana, yine konuşuyor.
    susma sakın yokluğum, içimde bir yerde sakın susma. sustuğun an ölüm mü peki?
    4 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük