Osmanlı'da eş cinsellik denilince akla gelen ilk isimlerden biridir.
18. yüzyılda yaşayan Fazıl Bey, hareketli ve zor bir hayat yaşamıştır. Akka'da başlayan bir isyana katılmaları üzerine dedesi ve babası idam edilince o da istanbul'a getirilmiştir.
Enderun'da hemcinsleri ile yaşadığı aşklardan dolayı hedef gösterilmiş, Üçüncü aşkı da okuldan atılmasına neden olmuştur.
Eş cinsel olması ona karşı bir tepki ve düşmanlık nedeni olsa da o pes etmemiş Hatta bunu daha da vurgulayıp üzerine güzellemeler yapmıştır.
Saray sonrası hayatı sefalet içinde geçmiştir. istanbul sokaklarında geçirdiği yıllarda Galata meyhanelerinde tanıştığı bir genç ile yedi aylık ilişkisi olmuştur.
Enderunlu Fazıl, devlet yöneticiliğinin yanı sıra ünlü bir Divan şairidir. Beş adet kitabı vardır. eş cinsellik, aşk, diğer ulusların kadın ve erkekleri hakkında yazmaya özen göstermiştir.
Edebiyat tarihçileri Enderunlu Fazıl'dan bahsederken hayatın en içinden ancak sanatsallığa en uzak şairlerden olduğunu söylemiştir.
Hubanname adlı eserinde sevgilisinin isteği üzerine diğer ulusların erkeklerini anlatmıştır. Bu eserinde erkeklerden "güzeller" olarak bahsetmiştir.
Zenanname'de ise aynı ulusların kadınlarını anlatmıştır. Ancak ölümünden 28 yıl sonra basılan kitap, dönemin Dışişleri Bakanı Mustafa Reşid Paşa tarafından yasaklanmıştır.
1810 yılında istanbul'da sefalet içinde yaşarken hayatını kaybedeymiştir.
En bilinen sözü şudur:
"Şairiz, fahişeler divanımıza giremez, böyle bir şey bize utanç verir."