rosa luxemburg bu sözü ilk defa bundan neredeyse 100 yıl önce 1915 yılında yazılı ve sözlü olarak dile getirmiştir.
friedrich engels'in şu sözünden yola çıkarak bunu söylemiştir: "burjuva toplumu şu an bir yol ayrımında: bir tarafta sosyalizme geçiş duruyor, diğer yanda barbarlığa dönüş."
ve... luxemburg'un kısaca "ya barbarlık içinde çöküş ya sosyalizm" olarak bilinen sözünün tamamı şu şekildedir:
"bugün burada tıpkı friedrich engels'in bir nesil önceden öngördüğü gibi bir seçimle karşı karşıyayız: ya emperyalizmin galibiyetini ve kültürlerin çöküşünü kabul edip, bunun sonucu olarak, aynen eski roma'da yaşandığı gibi, büyük göçleri, salgınları, kıtlığı, savaşları, yıkımları, yozlaşmayı ve tabii muazzam genişlikte mezarlıkları seçeceğiz; ya da emperyalizmin bu savaşına karşı sosyalizmin zaferi için bilinçli ve aktif uluslararası işçi mücadelesini seçeceğiz."
şimdi... bir durup düşünelim. burada yanlış olan nedir? yalan olan nedir? emperyalizm yüzünden 2 dünya savaşı, açlık, kıtlık, ölümler, katliamlar, yozlaşmayı görmedik mi? kendi kültürlerimize yabancılaşmadık mı? ömür boyu çalışıp eline bir şey geçmeden yaşayan, aslında tek tek, büyük küçük, zengin fakir, emperyalizmin kölesi olmaktan öteye gitmeyen insanlar olup çıkmadık mı? peki bu sözün neresinde "sosyalist olmayan her sistem barbarlıktır" yazıyor? bilmeden konuşmak bize ne fayda sağlıyor? bilen var mı?...