Bugün iş yerinden bir arkadaşımın böyle bir hadis var mıdır? Sorusu üzerine yaptığım kısa araştırmanın neticelerini yazmak istiyorum. Aklı karışan, bu konu ile ilgili güvenilir bilgi edinmek isteyen varsa sonuna kadar okuyabilir. Konuyu birkaç başlıkta ele alacağım.
A) Bahse konu olan hadis entrylerin birisinde “kaynak sahih-i buhari muhtasarı ve al-katip'te bölüm ııv, sayfa 427” bu şekilde
diğerinde ise “kaynak sahih-i buhari muhtasarı ve al-katip'te bölüm vıı, sayfa 427” şeklinde belirtilmiş.
Zaten kaynak olarak yazdığım tırnak içindeki 1. ifade baştan hatalı çünkü roma rakamlarında ııv böyle bir şey yok, bölüm 3 demek istediyse arkadaş ııı yazmalıydı.
B) çok basit ve yüzeysel bir araştırma ile “al katip” isminde ne bir kişi ne de bir eser olmadığını görebilirsiniz. Tamamen uydurma.
C) imamı Buharinin hadis kitabı bablardan(bölümlerden) oluşur yalnız kaynak belirten kişiler bu bölümleri isimleri ile anıp kaynak gösterirler. Ve hadis kaynak gösterirken sayfa değil hadis no belirtilir. Çünkü bir sayfada birden fazla hadis yer alabilir.
Doğru bir kaynak gösterimine örnek: Buhârî, "Menâkib", 61(No. 3437).
Buhari kitap adı
Menakib bölüm başlığı( menkıbeler, hikayeler)
61 bölüm numarası
3437 hadis numarası.
D) Bahse konu olan hadis oruç(savm) başlığı altında bulunması gereken bir hadis.
Kaynak gösteren kişiler bölüm 7 veya 3 olarak ifade etmeye çalışmışlar.
Buharinin eserinde bölüm 7- salat yani namaz konusu.
Bölüm 3 ise ilm yani bilgi konusunu içeren hadislerden oluşmaktadır.
E) Bir de imamı Buharinin hadis kitabının birden fazla baskısı, birden fazla türkçe tercümesi, özet halleri gibi farklı farklı şekiller bulunmaktadır. Bunu yazan arkadaş hangi baskı hangi tarih veya çeviren kişi kim, kaçıncı cilt gibi soruları açık bir şekilde yanıtlamalıdır ki kaynağı açıp bakan kişiler direkt olarak bahsedilen hadise ulaşabilsinler.
Son olarak genel fikrimi de beyan ederek bitirmek istiyorum, şöyle ki;
Yıllardır Kıymetli Peygamberimiz Hz. Muhammed(sav) üzerinden din düşmanlığı yürüten bir kitle her zaman var olmuştur ve olmaya devam edecekler. Bunların tek savları Kur’an’da gerek çeviri eksiklikleri gerek bazı ayetlerin inme sebeplerinin bilinmemesi gibi konulardan kaynaklanan kendilerince çelişkili gördükleri birkaç ayet ve birkaç hadisi dillerine dolamak.
Benim burada niyetim bu hadisleri paylaşarak kendilerince düşmanlık yürüten arkadaşları ikna etmek değil tabi ki. Ama henüz dini bilgiler noktasında tam oturaklaşmamış yeni islamı öğrenen, öğrenmeye çalışan, güzel müslüman olmaya gayret eden arkadaşların kafalarında bir soru işareti kalmasını önlemektir. Yoksa Hz Muhammed’i (sav) temize çıkarmak benim haddimi çok çok aşan bir mevzuudur, ki Onun buna zerre miktar ihtiyacı dahi yoktur O Allah’ın yarattğı en pak en temiz fıtrattır. GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ, GÖZÜNÜ KAPAYAN ANCAK KENDiNE GECE EDER.
Bugün dünya üzerinde adı en çok iyilikle anılan, zikredilen kendisine en çok iyi dileklerde bulunulan kişi zaten Hz Muhammed’dir (sav) ve bu kıyamete kadar da böyle devam edecekler, bırakın düşman fıtratlar kendi kendilerini oyalayadursunlar, o ışık birgün gelip karanlığı boğacaktır.
Vesselam.
Yabancı dil bilen arkadaşlar beni daha iyi anlayacaklardır, başka bir dilden yapılan tercümelerde çok ciddi oranda anlam eksiklikleri bulunabilir. Böyle çeviri kaynaklar okunurken akılda tutulması gereken önemli bir konudur.