nilgün marmara

entry343 galeri
    318.
  1. Oy benim canım...

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2228248/+

    Yalnızlık

    çok yalnızım, mutsuzum
    göründüğüm gibi değilim aslında
    karanlıklarda kaybolmuşum
    ...bir ışık arıyorum, bir umut arıyorum uzun zamandır
    aradıkça batıyorum karanlık kuyulara
    kimse duymuyor çığlıklarımı
    duyan aldırış etmiyor çekip kurtarmak istemiyor
    bense insanların bu ilgisizligi karşısında ilgiye susamışım
    ümidimi yitirmişim
    biliyorum bir gün dayanamayacak küçük kalbim
    arkamı dönüp inandığım ve güvendiğim her şeye
    veda edeceğim

    "en yakın yabancı sendin,
    daha sürülmemişken ışığın biberi
    yaramıza,
    yaslanırken boşlukta duran bir merdivene
    henüz.
    ...

    güzdü sonsuz bir çöle takılan bakışımız,
    ilkyaz derken -kışı gözden kaçıran
    yüzlerce eller yukarı, saygı duruşlarımız
    en güçsüz kollarla-
    çözüldü aşkın zarif ilmeği
    bulandı aynalar duruluğu.
    çok gizli bir doğru gecenin toyluğunda
    bilmedik
    çekenin yanlış bir uzaklık
    olduğunu...

    yabancıların en yakınıydın sen!

    "ey iki adımlık yerküre
    senin bütün arka bahçelerini gördüm ben!"

    Sevgilim,

    Her gün kötücül bir düşü kurmak ve onu taşımak artık kılgıyı gerektiriyor. Sana böyle bir yük bırakmak istemezdim ama sen akıllı ve güçlüsün çabuk unutursun. Bu durumdan kimse kimseyi ya da kendini sorumlu, suçlu saymasın çünkü suç yok yalnızca ırmağın akışına bir müdahale söz konusu! Her anın niye’sini sorgulayan bir varlığın saygısızlığını yok etmek için kararlaştırılmış bir eylem bu! Çocukluğun kendini saf bir biçimde akışa bırakması ne güzeldi. Yiten bu işte! Bu tükenişle hiçbir yeni yaşama başlanamaz, bu nedenle tüm sevdiklerime elveda diyorum. Beni bağışlayın! Bunu en çok annemden babamdan ablamdan ve Kağan, senden diliyorum. Dostlarımdan da!

    Nilgün Marmara Önal

    Seni hep sevdim Kağan!

    Hoşça kalın!

    P.S.1 Cenaze töreni istemiyorum, mümkünse yakınız lütfen!

    P.S.2 Kuşlar ölünceye kadar iyi bakınız onlara.

    3. Sahneden çekilirken yaşamıma karışmış herkesi selamlıyorum.

    4. Kağan arzu edersen ileride, daktiloya çekilmiş olan şiirleri bastırabilirsin.

    SON MEKTUP
    13 Ekim 1987 Salı

    " Oysa Nilgün’ün tedavi olması gerekiyordu ama o doktordan kaçıyordu. Doktor, geldiğinde evde olması gerekirken evde değildi. Doktor beklemişti. Gelince de konuştular... Doktor bana 'işiniz çok zor! Tedavi olması lazım ama çok zeki ve kültürlü. Yani en zor vakalardan...' demişti. Çünkü iyileşmesi için entelektüel faaliyetlerde bulunmaması gerekiyordu. ilacı dayayacaklar ve uyuşacaktı. "

    Eşi Kağan Önal

    "Nilgün ölmüş. Beşinci kattaki evinin penceresinden kendini aşağı atarak canına kıymış, Ece Ayhan söyledi. Çok değişik bir insandı Zelda. Akşamları belli saatten sonra kişilik, hatta beden değiştiriyor gibi gelirdi bana. Yüzü alarır, bakışlarına çok güzel ama ürkütücü bir parıltı eklenirdi. Çok da gençti. Sanırım otuzuna değmemişti daha. Bu dünyayı başka bir hayatın bekleme salonu ya da vakit geçirme yeri olarak görüyordu. Dönüp baktığımda bir acı da buluyorum Nilgün’ün yüzünde. O zamanlar görememişim. Bugün ortaya çıkıyor."

    Cemal Süreya

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2228257/+
    3 ...