Popülizm, bir öteki veya düşman oluşturarak, kendi destek kitlesini güçlendirmek ve mobilize etmek suretiyle kendi siyasal argümanlarını popülerleştirme yöntemidir. Avrupa ülkelerinde “Avrupalılık” veya “yerlilik” kavramları üzerinden yabancı düşmanlığı çerçevesinde kimlik siyaseti güden partiler ile Güney Amerika’da zengin ve üst sınıf elitlere karşı “ezilen” halk kitlesini savunan ve mobilize eden anti-elitist siyasi parti veya liderlerin ortak özelliği popülist olmaları. Bir taraf sağcı ve faşist, diğer taraf ise solcu, Marksist ve Sosyalist ideolojiyi temsil ederken, her iki örnek de kendisinin “gerçek halk” olduğunu, kendisinden olmayanların ise yerli olmadığını ve gerçek halkın çıkarlarının aksine hizmet ettiğini iddia ediyor. Dolayısıyla, her iki marjinal politik akımı bir araya getiren ortak nokta elit karşıtlığı, yerlilik ve millilik söylemi. Bu nedenle, farklı sebeplerle ve sosyal dinamiklerle ortaya çıkmış olsalar bile, popülistlerin kullandıkları ana söylem, “gerçek halk” ile “öteki”nin kutuplaşması üzerine kurulu.