"biz ki günde sekiz saat on saat
gürül gürülken fabrikalarda atölyelerde
batırırken öfkenin hançerini
öksürüklü ciğerlerine kentin
akşam olmayagörsün
bir bulut gibi sarıp sarmalayıp
ılıkça örtünce üstümüzü gece
birden suskunlaşıyoruz sıla türküleriyle
kendini dinleyen acemi aşık gibi
bir mahzunluk çöküyor üstümüze
ve emziriyor sevdayı sessizlik
sessizlik ki öfkenin bileytaşı
şiirin emzirilme saatidir.
(...)" *