jim carry'i seviyoruz. hele o bantlı hali yok mu. kardeşimsin.
filmde gündelik hayatımıza çok ince göndermeler var. hepimizden biraz anlatmış senaryo izleyicilere; iş yerimizin bunaltıcı havası, sosyal çevremizin aynı insanlarla sınırlı kalması, yalnızlık ve elbette tozlu raflardaki aşk.
tam bu saydıklarımızın ortasında da susturulmuş, zincirlerini kıramamış bir alt benlik; korkak ve çaresiz.
jim carrey güldürürken, içimizdeki sızıyı da ortaya çıkartmayı çok iyi başarıyor bu yapıtında.
--spoiler--
intihar eden adamı kurtardığı sahnenin sonunda dayanamayıp bir adet el çırptım. kişisel kanaatim filmin en güzel bölümüydü.
--spoiler--
rahatlıkla, şu sıralar sinemalarda izlenebilecek en güzel film denebilir.