96 da okula ilk girdiğimde ege üniv ile okul arasındaki yol o kadar ıssızdı ki yürüyenleri haraca kesenler olurdu. Okulu ektiğimizde önce otostop çekmek, kimse durmazsa oldukça yürüdükten sonra bir internet cafe ye gitmek(genelde ada)(daha küçükparkdaki cafe ve barların neredeyse hiç biri yoktu her yer net cafe idi), ya da ordan bir de otobüse binip(metro daha bitmemişti) hiltona bowling e happy houra yetişip ucuza yemek+bowling yapardık. izmir'e her gittiğimde forum u görüp vay be yeni kuşak ne şanslı derim hep içimden.
Sağında solunda yeni okullar yapılıp her geçen gün arazisi çalınsa da hala koruluğu içinde barındıran, eğer hala duruyorsa masa tenisi çadırı, müzik atölyesi, hafta sonları(Emel varol sağ olsun) fotoğrafçılık kursu, satranç odası(15 saat, takım + amfideki büyük satranç), ayran günü, bir çok spor alanı gibi pek çok devlet okulunda bulunması zor olan bir sürü imkanı bulunur.
Mezun yemeklerine giderseniz her kuşağın kendi zamanında okulun çok iyi olduğunu ama onlardan sonra okulun yavaş yavaş bozulduğunu savunduğunu görürsünüz:) kimi bizim zamanımızda gerçek bal dı sonra yatılı okul kalktı ve bu hale geldi derken kimi 4 senelik bal olmaz okul bizim zamanımızdayken okuldu diye savunacaktır. Ama ortada bir gerçek varsa okul senelerdir başarısı ile ayaktadır. Bunun dışında mezun yemekleri oldukça keyifli geçer.