ne dmitri'nin fiziksel tutkusuna, ne ivan'ın entelektüel enerjisine, ne de alyoşa'nın dini coşkusuna sahiptir. anasının kokuşmuş lizaveta olduğu söylenir ve bu yüzden hem toplumda hem de aile içerisinde düşük bir statüde konumlanır ve bu yüzden sürekli içerler. fakat bu arkadaş öyle sinsi, öyle kurnazdır ki, insanı sulu getirir susuz götürür. sanıldığı gibi "öksüz hırsızlığa çıkmış, ay akşamdan doğmuş" tipte bir adam değildir. en büyük avantajı zayıflığının farkında olmasıdır çünkü bunu koz olarak kullanır ve nur yüzlüm'ü oynar.
ivan gibi zeki bir adamı elinde oynatır. birinci görüşmesinde alaycı gülümsemelerle ivan'ı deli eder, ikinci görüşmede iyice sinir eder ve nihayetinde üçüncü görüşmede suçunu itiraf eder ve ivan'ı hem suçlar hem de aslında suçun yok der. dağ gibi ivan maymuna dönüp ne yapacağını şaşırır.
aslında smerdyakov okuyucu test eder. kedi kesen, adam öldüren, güzel yemekler yapan, zaman zaman enstrüman çalan, türlü tiyatrolar sergileyen ama ivan'ın omzuna attığı yumruk yüzünden gurur yapıp dakikalarca ağlayan, beni hep ezikliyorsunuz deyip duygu sömürüsü yapan ve intihar etmesiyle okuyucuya "yaaaa...." dedirten bir karakterdir.
özetle bayıldığım roman karakterlerinden biridir. dmitri'nin köylülere has mertliği, ivan'ın dünya görüşü, aleksey'in merhameti falan bir yana dursun, smerdyakov'un zekası büyüleyicidir. mahkemede ivan tarafından suçu itiraf edilmesine ve dönemin en iyi avukatlarından biri olan fetükoviç'in muazzam savunmasına rağmen dmitri göte gelir. çünkü smerdyakov intihar etmeden önce kimsenin bu işte vebali yoktur minvalinde not yazmış ama suçunu itiraf etmemiştir. yani son şakasını yapmıştır.