daha 18 yaşındaydı, sizin gibi benim gibi, sapsarı saçları vardı, ve hayallerini koymak için yedekte duran sevgilisinin kalbi. hayat erken bitti onun için trafik kazası aldı götürdü tüm yaşanmışlıkların teraziye konduğu ruhlar alemine.
götürüp ceviz ağacından yapılmış bir tabutla bırakıverdiler, toprak ananın o dayanılmaz sıcak bünyesine.
aradan bir gün geçti, babasının rüyasına girmişti babacığım üstümü ört üşüyorum, diyebildi sadece. babası yataktan kalkarak ağlamaya başladı olanı biteni anlattı karısına, ve yine uyumaya devam ettiler:
bu olay 4 gün sürdü hergün rüyasına giriyordu bir gece dayanamayıp, kalktı sıcak yatağından kızına koştu mezarlığa.
ama mezarı kazılmış, ortalıkta bi garip duman dolanıyordu kızı yoktu koyduğu yerde, ve bekçi kulübesinin yanına yaklaştı ve kapıyı açtı, gördüğü manzara tüylerini ürpertmişti.
bekçi kıza tecavüz ediyordu.
sonrası mı?
sonu yok...