kocatepe

entry41 galeri
    25.
  1. katalin'in bıraktığı yerden şiire devam:

    Düşündü birdenbire kayalardaki adam
    kaynakları ve yolları düşman elinde kalan bütün nehirleri.
    Kim bilir onlar ne kadar büyük,
    ne kadar uzundular?
    Birçoğunun adını bilmiyordu,
    yalnız, Yunan’dan önce ve Seferberlik’ten evvel
    Selimşahlar Çiftliği’nde ırgatlık ederken Manisa’da
    geçerdi Gediz’in sularını başı dönerek.
    Dağlarda tek
    tek
    ateşler yanıyordu.
    Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
    şayak kalpaklı adam
    nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
    güzel, rahat günlere inanıyordu
    ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,
    birdenbire beş adım sağında onu gördü.
    Paşalar onun arkasındaydılar.
    O, saati sordu.
    Paşalar : «Üç,» dediler.
    Sarışın bir kurda benziyordu.
    Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
    Yürüdü uçurumun başına kadar,
    eğildi, durdu.
    Bıraksalar
    ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
    ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
    Kocatepe’den Afyon Ovası’na atlayacaktı.
    ……
    Yüzbaşı sordu:
    – Saat kaç?
    – Beş.
    – Yarım saat sonra demek…
    98956 tüfek
    ve şoför Ahmet’in üç numaralı kamyonetinden
    yedi buçukluk şnayderlere, on beşlik obüslere kadar,
    bütün âletleriyle
    ve vatan uğrunda,
    yani, toprak ve hürriyet için ölebilmek kabiliyetleriyle
    Birinci ve ikinci ordular
    baskına hazırdılar.
    Alaca karanlıkta, bir çınar dibinde,
    beygirinin yanında duran
    sarkık, siyah bıyıklı süvari
    kısa çizmeleriyle atladı atına.
    Nurettin Eşfak
    baktı saatina :
    – Beş otuz…
    Ve başladı topçu ateşiyle
    ve fecirle birlikte büyük taarruz…”

    Nazım Hikmet
    Kuvayı Milliye Destanı
    1 ...